Ürdün'deki Sabırsız Aslan tatbikatı, görünürde bir dizi yıllık rutin tatbikatın altıncısını temsil ediyor. Ne var ki, Amerika Birleşik Devletleri; birtakım Batılı ülkenin yanı sıra çoğunluğu Ürdün - Suriye civarındaki bölge ülkelerinden oluşan bir koalisyonun katılımı ile 2012 yılından bu yana Ürdün toprakları üzerinde komuta, koordinasyon ve gözetim sağlamaya devam ediyor. Ürdün, yürütülen tatbikatların hedefinin Suriye savaşı olduğu söylemlerini daima yalanlarken, ABD ise bu temel hedefi gizlemiyor.
"Sabırsız Aslan" tatbikatının bu yılki versiyonu, "Suriye Aslanı"nın savaş için ilgi çekici boyutta ve özenli bir şekilde hazır olması ile ön plana çıkıyor. Gerginliği arttırarak savaşa davet eden bu durum, hiç şüphesiz Suriye krizinin geldiği bu hassas aşamada, nefesleri tutturuyor. Bu bağlamda, tarafların yürüttüğü askeri, diplomatik ve yüksek saha hazırlıklarını aşağıda özetledik:
Diplomatik açıdan:
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, geçtiğimiz günlerde konu hakkında bir basın açıklaması düzenledi. Yüksek bir ses tonu ile sürdürdüğü açıklamada, Güney'den gelen saldırılar konusuna değindi. Suriye toprakları içerisinde askeri operasyon düzenlediği için Ürdün'ü suçlayan Muallim'e göre, özel askeri yığınak, sınıra yakın topraklarda tatbikat yapmaya başlayacak. Buna göre, Ürdün ve Suriye sınırında birçok noktada yer alan IŞİD'in varlığından faydalanarak, yaklaşan saldırılar için bir örtülü operasyon oluşturulacak. Bunun yanı sıra Ürdün hükümet sözcülüğü, son hükümetin Ürdün'ün güvenliğine derinlikli bir savunma imkânı sağladığı konusunda bölgesel ve uluslararası kamuoyunu hazırlıyor. Söz konusu hükümetin geçtiğimiz yıllar boyunca Ürdün topraklarında İsrail, Körfez ve bölge dışı ülkelerin operasyon odası liderliğinde silahlı güçleri koruması ve kolaylık sağlaması, Suriye'nin egemenliğine, topraklarına ve halkına karşı derinlikli bir saldırı değil midir peki?!
Askeri açıdan:
Sabırsız Aslan tatbikatının Suriye'nin güneyinde ansızın bir askeri operasyon yürütmek için uygun bir fırsat olduğuna inanılıyor. Başta Amerika ve İngiltere olmak üzere Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri gibi 20 ülkenin yürüttüğü tatbikata bağlı olan askeri yığınak, Suriye'nin sınır kenti olan Dera'ya 40 km uzaklıktaki Zerka askeri kampında (Ürdün'ün kuzeyinde yer alan) konuşlanmış durumda. Bu durum, operasyon için uygunluk ve yeterlilik göstergesi olarak görülüyor. Öyle ki sınır bölgesinde, tatbikat silahları ile hava ve kara destek silahlarından oluşan tam teçhizatlı bir yığınak bulunuyor. Bunun yanı sıra hızlı müdahale birimleri ve indirme birliklerinden oluşan özel birlikler, helikopterler, tanklar ve topçu bataryaları bölgede hazır bulunuyor. Varsayılan saldırı için hazır durumda olan bu teçhizat, Kuzeydeki savaşa yakın topraklara girecek geniş çaplı bir savaşın simülasyonunu uyguluyor. Diğer yandan, Ürdün topraklarında yer alan askeri kamplarda 5000'den fazla Suriyeli muhalif; Amerikan, İngiliz ve Ürdün askerleri tarafından eğitim görüyor. Ürdün - Suriye ve Irak arasındaki Tenef sınır kapısına yakın bir bölgede konuşlanmış durumda olan bu askeri yığınakla, kuzey batıda IŞİD'in elinde olan mevkilerde savaşmanın hedeflendiği öne sürülüyor.
Sahada:
Suriye'nin güneyindeki savaş meydanı, Ürdün sınırının kuzey doğusundaki Tenef ve güneydeki Zerka arasında konuşlandırılmış askeri yığınak ve güçler için, askeri açıdan oldukça elverişli olabilir. Çünkü bu alan, aşağıda sıralayacağımız birkaç eksen üzerinde savaşa sahne olabilir.
Birincisi: Suriye'deki Buka bölgesi yakınlarında ve Suveyda ilinin kuzey doğusundaki Vadi el-Cusum ekseninde büyük bir çabayla yürütülen geniş çember altına alma operasyonları sayesinde, Suveyda ili ve Tenef sınırı arasına silahlı muhalifler yayılması. Bu muhaliflerin görevi Suveyda iline paralel olarak kuzeyde ilerlemek ve silahlı muhaliflerin Halhale askeri üssüne kadar, Buka içinde konuşlanması, Batı üzerinden ilerleyerek Suveyda ilinin etrafının çember altına alınması yoluyla buradaki Suriyeli birimleri tam olarak kuşatmak ve Suriye'deki diğer meşru birimlerin önünü kesmektir.
İkincisi: Amerikalı ve Ürdünlü hava ve topçu birimleri tarafından desteklenen çok sayıda Suriyeli silahlı muhalifin Tenef sınırına akın etmesi. Bu hamlenin amacı, batıda ilerlemenin yanı sıra, Suriye ordusunun bahsi geçen Tenef sınır kapısından Irak sınırına doğru ilerleyebileceği yolları kesmektir.
Üçüncüsü: Ürdünlü ve İngiliz zırhlı birimlerin, IŞİD ile savaş bahanesi ile Ürdün Ramta'dan, kuzey eksenindeki Dera ve Kuneytera arasındaki hedefe kadar Yermuk havzasında ilerlemesi ve bunun neticesinde Suriyeli birimleri Dera'da batıdan çember altına almak ve Yermuk havzasında IŞİD örgütünü kontrol altına almak. Kuzeyde ise, Deyr Makir ve işgal altındaki Golan topraklarının karşısını tamamıyla kontrol altına almak için ilerlemeye devam etmek.
Bu duruma göre, "Sabırsız Aslan" tatbikatı kapsamında gelen bu askeri varsayım gerçekleşebilmek için geniş olanaklara sahip. Varsayılan saldırı, askeri, diplomatik ve saha üzerinde gerekli unsurlara sahip görünüyor. Ancak, madalyonun diğer yüzüne gelirsek, Suriye ordusu ve müttefiklerinin şimdiye kadar meydanlarda ortaya koyduğu sahne, bunun aksine işaret ediyor. Nitekim Suriye ordusu altı senedir ülkesine karşı yürütülen savaşta, Suriye devletinin toprak bütünlüğü ve egemenliğini savunmak üzere büyük bir sebat ve kararlılık ortaya koymuştur. Tüm bunlara dayanarak, bu şiddetli savaşın her iki taraf içinde bir kader savaşı olacağını söylemek mümkündür. Rusya, İran ve Suriye'nin müttefikleri ise, sonuçları Suriye savaşının yönünü değiştirecek olacak bu çatışmadan uzak durmayacaklardır.
Alahad
Çeviri: Merve Soydaş
www.medyasafak.net / 16 Mayıs 2017 Salı