Suriye’de yaşananlar tanıdık. Yine kimyasal silah yalanı. Gazetelerde yine aynı manşetler. İliştirilmiş basın ve iliştirilmiş politikacılar yine sahnede.
Aynı bir milyon Müslüman’ın öldürüldüğü, yüzbinlerce Müslüman kadına tecavüz edildiği Irak işgali öncesi gibi!
SAFLAŞMAYA BAKAR MISINIZ?
Suriye devleti kendi toprağı olan İdlib’e operasyona hazırlanıyordu. Halep gibi oranın da teröristlerden temizlenmesi gündemdeydi. İşte tam bu sırada kimyasal silah provokasyonu gerçekleşti. ABD kimyasal silah bahanesi ile Şam yönetiminin elinde olan el Şayrat Hava Üssü’nü vurdu.
ABD’nin Suriye’yi vurmasıyla birlikte tepkiler de geldi.
İsrail: ABD’nin yanındayız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeterli değil, biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
Bahçeli: Esad layığını buldu.
PKK: ABD’yi destekliyoruz.
FETÖ: ABD ne yapıyorsa doğrudur.
Saldırıdan en çok yararlanan bir başka örgüt de IŞİD.
Bir tarafta Suriye yönetimi, Rusya, İran, Çin, ... İçerde Vatan Partisi, Saadet Partisi, ...
Diğer tarafta ABD, İsrail, AKP, Bahçeli, Barzani, PKK, FETÖ, IŞİD!
Yoksa “Kişi sevdikleri ile mi beraber?”
YİNE BAŞA MI DÖNDÜK?
Bu fotoğraf bile her şeyi anlatıyor. Irak işgali öncesindekine benzer bir durum sözkonusu. Yaşanan onca olaydan sonra bu noktaya gelinmesi herkesi uyarmalı.
AKP ve Erdoğan o günlerde iktidara gelmek için ABD’nin kuyruğuna takılmıştı. Şimdi paçayı kurtarmak için...
Ama boşuna. Bu saatten sonra ABD’nin kuyruğuna takılarak değil, ABD’ye direnirse ayakta kalabilir. Bunu önümüzdeki günlerde herkes görecek.
ANA MUHALEFET
Türkiye’nin geleceğini de etkileyecek olaylar yaşanırken muhalefet sessiz. Dün eski CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’la görüştüm. Bölgeyi en iyi bilenlerden. Kimyasal silah tuzağına karşı CHP’nin sessizliğine tepki gösterdi.
“ABD Suriye’yi parçalamak istiyor. Suriye parçalanırsa Türkiye de parçalanır. Bugün Suriye’de Suriye’nin teröristlerini destekleyen ABD yarın aynı şeyi Türkiye’de yapacak. Zaten yapıyor da. CHP gelen tehlikeye karşı ayağa kalkmalı” dedi.
Arkasından da ekledi: “CHP sesini yükseltirse bu ‘Evet’e değil ‘Hayır’a yarar.”
ABD’NİN PLANI
ABD başından beri Türkiye’yi PKK/PYD ve Barzani ile aynı cepheye sokma gayretinde. CIA-MOSSAD yapımı olan IŞİD bahanesiyle bunu yapmaya çalıştı. Arkasından Ayn el Arab’da da denedi, kısmen başarılı oldu. TSK’dan gelen tepkilerle plan tutmadı. Şimdi kimyasal silah bahanesi ile aynı plan yeniden devrede.
Bir taraftan ekonomik kriz, bir taraftan terör tehdidi, diğer taraftan New York Güney Bölge Eyalet Mahkemesi’nde devam eden Zarrab davası ile sıkıştırma yaşanıyor. Türkiye tepedekilerin zaafları kullanılarak, onlar üzerinden teslim alınmaya çalışılıyor.
“Evet”in pususuna yatan ABD, “Evet” çıkarsa işinin daha kolay olacağını düşünüyor. Ama köprülerin altından çok su aktı. Artık rüzgar tersten esiyor.
AHMET HAKAN!
Hürriyet gazetesi ABD’nin değirmenine su taşıyor. ABD ile AKP’yi yan yana getirme çabasında. Suriye’yi bir fırsat olarak görüyor. Bunu başarabilirse kendisini de kurtarabileceğini hesaplıyor.
Bu aralar hedefinde Esad var. Kimyasal silah yalanını savunuyor.
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan önceki gün, “Amerika bile Esad’a destek atmaya başlamışken, ... Esad salak mı ki kimyasal bombayla saldırsın” diyenlere yanıt vermiş. Saddam’ı, Kaddafi’yi örnek göstermiş...
Yani “yapar” diyor.
Saddam, Kaddafi... ABD gözlüğünden bakınca demek ki böyle görünüyor. Saddam, Kaddafi diktatör, ABD demokrat. Diktatörlere karşı mücadele ediyor.
Yersen!
Ahmet Hakan herhalde herkesi “salak” sanıyor!
“HAYIR” TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN!
Birkaç gündür yaşadıklarımız bile 16 Nisan’da “Hayır” dememizi zorunlu kılıyor. Türkiye’nin, çocuklarımızın, torunlarımızın geleceği için şart!
Yarın çok geç olmadan yanlışın neresinden dönersek kâr!
İsmet ÖZÇELİK
Aydınlık/10.04.2017