21 Nisan 2017 Cuma

'Zarrab'da Sıkışan Erdoğan Yahudi Lobisine Sığındı'



Sanık sandalyesinde Rıza Zarrab’ın yanında, Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın da oturduğu ABD’nin New York kentinde görülen Rıza Zarrab davasında yeni aktörler sahne aldı. Geçen Şubat ayında Zarrab tarafı, Rudolph Giuliani ve Michael B. Mukasey’in danışman olarak tuttuklarını duyurdu. Giuliani ve Mukasey’in yeni konumları, savcılığın hakime gönderdiği bir yazıyla, Atilla’nın tutuklanmasından iki gün sonra ortaya çıktı.
 
ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜLER

Tartışma yaratan danışmanlarla ilgili New York Savcılığının, Zarrab’ın avukatları ile 24 Mart’ta yaptıkları görüşmeden sonra hakime yazdığı mektupta yer alan saptamalar şöyle:

*Giuliani ve Mukasey 24 Şubat’ta Başsavcı Jeff Sessions’ı bilgilendirdi ve bundan kısa bir süre sonra Türkiye’ye gittiler.

*Giuliani ve Mukasey Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü.

*Bu görüşmede davanın olası çözümü ele alındı.

*Giuliani ve Mukasey, ABD’ye döndükten sonra hükümet temsilcileri ile görüşmeler yaptı. 

*Giuliani’nin danışmanlık şirketi Greenberg Traurig, kayıtlı olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne lobicilik faaliyetleri yürütmektedir.
 
SAVCININ İTİRAZI
 
Savcının itirazları üzerine, Rıza Zarrab’ın avukatları dava hakimine 30 Mart 2017 günü gönderdikleri mektupta, Giuliani ve Mukasey’in “duruşmaların hiçbir oturumuna katılmayacaklarını, savcı ile uzlaşma görüşmelerine katılmayacaklarını ve cezaya hükmedilirse hükmün uygulamasına müdahil olmayacaklarını” belirtti.
 
SAVCI GÖREVDEN ALINDI
 
Giuliani ve Mukasey’in danışman olarak davaya katılıp Türkiye’yi ziyaret etmesinden sonra davada önemli bir gelişme daha yaşandı. New York Güney Bölgesi ve davanın savcısı Preet Bharara, Trump yönetimi tarafından görevden alındı.  Amerikan basının haberine göre Bharara Trump’a karşı dosyalar hazırlıyordu ve seçilmiş Devlet Başkanı, savcıyı Obama’nın atadığı 46 diğer savcı ile istifaya davet etmişti. Bharara’nın yardımcısı Joon H. Kim, bölge savcılığını vekaleten üstlendi. Ancak Trump’ın atayacağı yeni savcının Kongre tarafından onaylanması ve görevine başlaması aylarca devam edecek bir süreç.
 
New York Times gazetesine göreyse Giuliani, savcılık görevine Mukasey’in oğlu Marc L. Mukasey’in atanmasını önerdi.
 
SAVCI: ERDOĞAN’DAN ALINAN ÜCRETİ AÇIKLAYIN
 
Savcılığın Giuliani ve Mukasey’in danışman sıfatıyla davaya katılmasına itirazları üzerine dava hakimi  Richard Berman, Zarrab’ın avukatından ikilinin oynadıkları roller hakkında yazılı bildirim istedi. Talebe göre avukat, Giuliani’nin avukatlık şirketinin Türkiye ile ilişkilerini ve davada Zarrab’tan alınan ücret dışında elde ettiği kazancı açıklamak zorunda. Savcılığın talebinde üstü kapalı olarak “Giuliani ve Mukasey ikilisinin Tayyip Erdoğan'dan para aldığı” ileri sürülüyor. 
 
Zarrab’ın avukatı, dava hakimi Berman’a bugün geri bildirimde bulunmak zorunda. Ancak, Zarrab'ın avukatı bildirimi kapalı olarak sunma talebinde bulundu. Diğer yandan hakim davanın bir dahaki duruşma tarihi olarak 24 Nisan’ı belirledi.




GUİLİANİ KİMDİR?
 
Ankara ziyaretini Amerikan basını “Giuliani Zarrab’ın yargılamasını durdurmak istiyor” manşetiyle okurlarına duyurdu. Peki Erdoğan’la görüşüp, davaya “diplomatik bir çözüm arayan” ve görüşme sonuçlarını ABD Hükümetine taşıyan Rudolph Giuliani kim?
  
1981’de Ronal Reagan tarafından ABD Başsavcı Yardımcılığına atanan Giuliani, 1983 ile 1989 arasında, bugün Zarrab davasının görüldüğü New York Güney Bölgesi Başsavcılığını yürütüyor. Giuliani 1994’te New York Belediye Başkanı seçiliyor ve 2001’e değin görevi sürdürüyor. Giuliani 2008’de Devlet Başkanlığına aday oluyor, ancak önseçimlerde yeniliyor.
  
Giuliani Trump’ın seçim kampanyasına oldukça erken bir dönemde destek veriyor. Seçim sonrasına ABD basınına göre Giuliani Dışişleri Bakanlığı için en kuvvetli aday. Ancak kamuoyuna açıklamadığı nedenlerden ötürü Giuliani adaylığını geri çekiyor.
  
Buna rağmen Giuliani, Trump’ın Geçiş Dönemi Ekibi’nin Başkan Yardımcılığını yürütüyor. Bugün de Giuliani ABD Başkanı’na gayri resmi olarak, yani kongre onayı almadan siber güvenlik alanında danışmanlık yapıyor.
  
Giuliani Amerikan siyasetinde İsrail’in en kararlı müttefiklerinden biri sayılıyor. 1995’te Yaser Arafat’ı BM’nin konserinden atması, Amerikan basınına göre Yahudi toplumunda hala anılıyor.    
  
2008 başkanlık seçimlerinde Giuliani, İsrailli Haaretz gazetesi tarafından “seçilmesi İsrail’e en faydalı aday” olarak belirleniyor. Giuliani seçim kampanyasında İsrail’in NATO’ya alınmasını savunuyor.
  
İRANLI TERÖRİSTLERİ ABD’YE KABUL ETTİRİYOR
 
Giuliani, uzun süre İranlı muhalif silahlı grup Halk Mücahitlerine (HM) verdiği siyasi destekle gündeme geliyor. Irak’ta konuşlanmış olan ve ABD’nin terör listesinde bulunan Halk Mücahitleri Giuliani’ye, ABD’de yaptığı konuşmalar için yüksek ödemeler yapıyor. Giuliani grubun mitinglerine de katılıyor ve terör listesinden çıkarılıyor. Washington Post gazetesinin haberine göre ABD ve İsrail istihbarat servisleri grubun elemanlarını İran’da çok sayıda silahlı saldırı için kullanıyor.
  
TRUMP’IN MESAJINI NETANYAHU’YA GÖTÜRDÜ
 
İsrail’i sık sık ziyaret eden Giuliani, en son Ocak ayı sonunda, yani Ankara ziyaretinden yaklaşık 1 ay önce Tel Aviv’e gidiyor ve Başbakan Netanyahu ile hükümet yetkilileri ile görüşüyor. İsrail basınına konuşan Giuliani, Trump’ın özel mesajını getirdiği, iki ülke ilişkilerinin “artık eskisi gibi normalleştiğini” söylüyor.
  
İşte bu Giuliani, şu an Zarrab davası“diplomatik çözüme” ulaştırmaya çalışıyor. Ancak Giuliani’nin Türkiye Hükümeti adına çalışması yeni değil.

Giuliani, Greenberg Traurig danışmanlık şirketinin hissedarı. Bu şirket, Gebhartd Government Affairs aracılığıyla uzun bir süredir Türkiye Cumhuriyeti’nin lobi faaliyetlerini yürütüyor, Türkiye bu hizmet için 2015’te 1.700.000 Amerikan doları ödemiş.    
 
Amerikan Adalet Bakanlığı’nın belgelerine göre lobi faaliyetleri, kongre üyeleri, temsilciler meclisi üyeleri nezdinde Türkiye’nin çıkarlarını savunmayı, Türkiye’yi de ABD hakkında bilgilendirmeyi içeriyor. Bu bağlamda Greenberg Traurig çok sayıda kongre ve senato üyesi ile düzenli iletişim kuruyor.
 
BARZANİSTAN’A BEDAVA HİZMET
 
Ancak sadece Türkiye adına değil. Giuliani’nin şirketi aynı zamanda Barzani’yi de, yani Kuzey Irak Bölgesel Yönetimini de temsil ediyor. Şirketin Adalet Bakanlığı’na sunduğu müşteri listesinde Barzani yönetimi ve Türkiye alt alta!

Üstelik son raporlama dönemi olan, 31 Ekim 2016 öncesi 6 ay için Greenberg Traurig Türkiye’den 240 bin dolar ödeme almış. Barzanistan’a ise, belgelere göre    bedavaya çalışmış.
 
GIULIANI’YE KARŞI SERT ELEŞTİRİLER
 
Rudolph Giuliani’nin Zarrab davasında Ankara’dan uzlaşma önerisi getirmesine karşı New York’ta sert eleştiriler yöneltildi. Davanın savcısı, Giuliani’nin Zarrab’ı savunmanın yanında, Türk hükümeti için lobi çalışması yapmasının çıkar çatışması yaratacağını ileri sürdü.
 
Demokrat Partiye yakın olan Bipartsian Policy Center (BPC) ise 9 Nisan 2017 günü yayımladığı bir haberde, Giuliani’nin hem Zarrab’ı savunup, hem de Zarrab tarafından dolandırıldığı iddia edilen şirketlerin danışmanlığını yapmasını “skandal” olarak nitelendi. BPC “Giuliani’nin Türk Hükümeti’nden aldığı ücret listesi rahatsız edicidir” ifadesini kullandı.
 
RAKKA HAREKATI BASKISI

Clinton, Bush ve Obama dönemlerinde ABD Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmış olan, “Güvenilmez bir müttefik: Erdoğan Diktatörlüğü Altında Türkiye” adlı kitabın yazarı David Philipps,  Alternet haber sitesine verdiği 10 Nisan günlü demeçte “Trump Rakka harekâtına Türkiye’nin onayını almak için davayı kapatabilir. Bu hukuk devletine aykırı olur” dedi.
 
11 Nisan 2017 günü  Huffington Post gazetesine bir makale yazan Philipps, “İran ambargosunu delen birisini savunarak Giuliani kendisinin ve şirketinin güvenilirliğini bütünüyle yok etmiştir. Adalet Bakanlığı siyasal baskıya boyun eğerse büyük hata işler. Adalet, yakınlarını korumak için siyasilerin müdahale ettiği Türkiye’de satılık olabilir, ABD’de değil” gibi ağır ifadeler kullandı. Philipps, 5 Nisan’da da ABD Temsilciler Meclisi oturumunda bildirge sunmuş, Türkiye’yi PKK ve FETÖ operasyonları nedeniyle “diktatörlük” olarak tanımlamıştı. 
 
YÖNELTİLEN SUÇLAMALAR

Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın 27 Mart 2017 günü tutuklanmasıyla birlikte Tayyip Erdoğan davanın doğrudan hedefine girdi. Zarrab’ı suçlayan iddianame yeni kanıtlar eklenerek yenilendi ve Halk Bank Genel Müdür Yardımıcısı Mehmet Hakan Atilla da sanık olarak davaya dahil edildi. Yöneltilen suçlamalar şöyle:

*İran’a yönelik ambargoyu düzenleyen yasaların örgütlü, kasıtlı ve tekrarlanarak ihlal edilmesi.

*Kara para aklama,

*Bankaların dolandırılması.

Yunus SONER
aydinlik.com.tr / 14.04.2017