Başta Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinin liderleri savaş yanlısı Hillary Clinton’un ABD başkanı seçilmesinden yanaydı. Beklenmedik bir şey oldu Trump ABD başkanı seçildi. Bu sonuç Avrupa’da şok etkisi yapmıştı. “Önce Amerika” diyen, Obama’nın Suriye politikasını eleştiren, küreselleşmenin halkta açtığı yaraları sıralayan, Rusya’ya ve Putin’e olumlu yaklaşan Trump’ın seçilmesi, özellikle Avrupa’da savaş yanlısı liderleri şaşırtmıştı.
ABD’NİN SALDIRISINA TRUMP KARŞITI LİDERLER SEVİNDİ
Bunların başında da Fransa’nın Sosyal Demokrat Cumhurbaşkanı François Hollande geliyordu. Trump’a demediklerini bırakmamıştı. Perşembe günü kimyasal saldırı provokasyonu bahanesiyle Suriye’ye saldırı emrini veren Trump’a ilk destek Hollande ve Merkel’den geldi (İngiltere’yi İsrail ile birlikte söz konusu bile etmiyorum). Trump özellikle Hollande’ı çok sevindirmişti.
Nasıl sevinmesin 4 yıl önce kendisinin yapmak istediğini şimdi Trump yapmıştı. 21 Ağustos 2013’te Suriye’de Doğu Guta’da bir kimyasal saldırı olmuştu. Tüm Batı ülkeleri ve basını Suriye yönetimini ve Esad’ı suçlamıştı. Sonra bu saldırıyı CİA yönetimindeki terör örgütlerinin yaptığı anlaşıldı.
4 YIL ÖNCEKİ KİMYASAL SENARYO TEKRARLANDI
Bu kimyasal saldırı bahanesiyle ABD, İngiltere ve Fransa Suriye’ye askeri saldırı düzenlemek için hazırlanmıştı. “Esad, kimyasal silahlarla katliam yaptı, cezasız kalmamalıdır” diyen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın, Le Nouvel Observatoir dergisine göre 2013 Ağustos sonunda, ordusuna Suriye’ye saldırı için hazırlık emri verdiğini ve 1 Eylül’de Akdeniz üzerinden saldırı için Fransız ordusunun hazır bekletildiğini yazmıştı. Hollande, ABD Başkanı Obama’nın yeşil ışık yakmasını bekledi. Obama, telefonla Hollande’ı arayarak askeri müdahaleyi Kongre’nin onayına sunduğunu söyledi. Hollande, umudunu kesmedi; saldırı için “ABD Kongre’sinin kararını beklediğini” açıkladı. Sıkışan ABD Başkanını önce İngiltere’nin askeri müdahaleye karşı kararı ve ardından Rusya ile anlaşması rahatlattı. Askeri saldırı olmayacaktı.
François Hollande, ABD Kongresi’nin kararından önce yaptığı açıklamada “Fransa, en geniş bir koalisyon oluşmadan tek başına hareket etmeyecektir. Eğer ABD kongresinin kararı olumsuz olursa, Fransa tek başına yola çıkmayacaktır” demişti. Bu açıklama, Fransa’nın yol haritasını belirleyen gücün ABD olduğunun açık bir itirafıydı.
Hollade’nin bu açıklamasına Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdat’tan sert bir cevap geldi. Mikdat Fransız Le Figaro gazetesine yaptığı açıklamada “Fransa Cumhurbaşkanının ABD Kongresi kabul ederse savaşa gideriz, yoksa gitmeyiz açıklaması utanç vericidir. Bu mudur Fransa’nın uygarlığı, tarihi, değerleri? Fransa, bölgede tamamen ABD’nin politikalarına boyun eğmiştir” demişti.
TRUMP ABD DERİN DEVLETİNİN ESİRİ
Dört yıl önce sahnelenen kimyasal senaryo saldırıyla sonuçlanmamıştı. ABD’nin Batı Asya’da Irak ve Suriye politikası iflas etmişti; yenilen ve geri çekilen bir güçtü. Rusya ise bölge ülkeleriyle birlikte inisyatifi ele alıyordu. Dolayısıyla ABD ve öncü güç rolünü oynayacak olan Fransa 2013’te Suriye’ye saldıramamışlardı.
Bugün de bölgemizde dengeler ABD ve Avrupalı emperyalistlerin lehine değil. Peki nasıl oldu da ABD böyle bir saldırıda bulundu? Trump’ın ABD derin devleti tarafından kuşatıldığı Batı’da hergün yazılıp çiziliyor. Amerikalı ünlü yazar Diana Johnstone Trump’ı bu saldırıya zorlayan nedeni şöyle açıklıyor “Donald Trump, yeni seçilmiş bir başkan olarak etrafında görülmemiş düşmanlıklar yaşıyor. Düşürmek için bir bahane arıyorlar” dedikten sonra nedeni şöyle izah ediyor “kapısında uluyan kurtları sakinleştirmek için bu girişimde bulunmuş olabir”. Diğer taraftan da Trump seçildiğinde biz şunu söylemiştik: Trump ABD’nin başına geldi diye, ABD dünyadaki, özelliklede Batı Asya’daki emellerinden vaz geçmeyecektir. Bugün de böyle düşünüyoruz.
Ama Batı çözülüyor; ülkelerinde “şahinler” ile “güvercinler”, küreselleşmeden yana olanlarla ulusal çıkarlarını öne çıkaranlar arasındaki iktidar mücadelesi yaşanıyor. ABD’de seçilmiş bir başkana rağmen iç çatışmalar devam ediyor. Fransa’da 23 Nisan’da savaş yanlısı sosyal demokratlar (Melenchon hariç) ile savaş karşıtı muhafazakar sağ adaylar arasında Cumhurbaşkanı sandıkta belirlenecek.
Ali Rıza TAŞDELEN
Aydınlık/10.04.2017
