BERLİN —
Federal Parlamento’da Brexit referandumunun ardından İngiltere ile ilişkiler ve Avrupa Birliği’nin geleceği konulu özel oturumuna Türkiye konusundaki tartışmalar damga vurdu.
Brexit ile ilgili hükümet açıklamasından önce Türkiye’deki son gelişmeler hakkında konuşan Başbakan Angela Merkel, 16 Nisan’da yapılan anayasa referandumunun eşit koşullar altında düzenlenmediği yönündeki uluslararası endişelerin Türk hükümeti tarafından giderilmesi gerektiğini belirtti.
Oylamayı takip eden AGİT ve Avrupa Konseyi üyelerinin gözlemlerine değinen Merkel, Türkiye’ye hukuk devleti standartlarına bağlı kalması çağrısında bulundu. Türkiye’nin Almanya ve Avrupa ile olan ilişkilerinin zorlu bir dönemden geçtiğini ve Berlin’in daha iyi bir ilişkiye dönülmesi için çaba gösterdiğini savunan Merkel, "Türkiye'nin Avrupa'dan, Avrupa’nın da Türkiye’den vazgeçmesi her iki tarafa da zarar verir" şeklinde konuştu. Başbakan Merkel, "AB olarak Türkiye’ye yönelik hangi uygulamaları ne zaman devreye sokacağımıza akıllı ve berrak bir biçimde ortakça karar vereceğiz" dedi.
29 Nisan Cumartesi günü AB’nin Brüksel’deki Brexit özel zirvesinde Türkiye’deki gelişmelerin de ele alınacağını açıklayan Merkel, "Terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Deniz Yücel’in serbest bırakılmasını isteyerek, "Yürütmenin, Deniz Yücel olayında yaşandığı gibi ön yargılarla hareket ederek, açıklamalar yapması hukuk devleti kurallarına uymaz" diye konuştu. Türkiye’ye yönelik basın ve ifade özgürlüğü eleştirilerinin süreceğini ifade eden Merkel’in, Deniz Yücel’le ilgili açıklaması Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştiri olarak yorumlandı.
Erdoğan yaptığı bazı konuşmalarda Deniz Yücel'i 'Alman ajanı' ve 'PKK'nın temsilcisi' olarak tanımlamış, kendisi Cumhurbaşkanı olduğu müddetçe serbest bırakılmayacağını söylemişti. Merkel’in referandum sonrasında kendisini aramamasını da eleştiren Erdoğan, "Tabii şimdi bunu bir suçluluk psikolojisi olarak değerlendirebiliriz” şeklinde görüş belirtmişti.
Merkel‘in konuşması sonrasında söz alan başka parlamenterler de Türkiye’ye yönelik açıklamalar yaptılar. Sol Parti Federal Meclis Grubu Başkanı Sahra Wagenknecht, Merkel’i Gülen yapılanmasına yönelik operasyonlarda tutuklananlara değinmediği ve Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerini sonlandırmadığı için eleştirirken, Sosyal Demokrat SPD Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "referandum sonrasında yumuşayacağı umudunun" karşılıksız kaldığını öne sürerek, AB’nin Türkiye’ye ortak tavır koyması gerekitiğini belirtti. Merkel’in partisi CDU'nun Meclis Grup Başkanı Volker Kauder, Türkiye meselesinin Avrupa’nın geleceğine yönelik ortak politikalarıyla ilişkisi olduğunu savunarak, "Erdoğan gibilerini, karşılarında kararlı ve ortak bir tutum ikna eder" dedi.
Amerika'nın Sesi
27.04.2017