Erden Eruç spora küçük yaşlarda başlamış bir macerasever. İlk defa 11 yaşında Erciyes Dağı'na çıkan Eruç, şu an 56 yaşında. Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Amerika'da bir şirkette çalışmaya başladı. Güreş, dağcılık ve kayak gibi birçok spor dalıyla ilgilendi. 'Kasla Git' sloganıyla 5 sene 11 gün süren bir serüvende çok anı biriktirdi.
2011 yılında 'Kürekle okyanus geçen ilk Türk' ünvanını aldı. 'Kas Gücüyle Devri Alem' projesiyle kendi gücüyle devri alemi başarmış ilk ve tek kişi. Üç ayrı okyanusu kürekle geçmiş. Büyük Okyanus'ta teknesinde 312 gün kalmış. Böylece denizde en uzun süre yalnız kalan kürekçi olarak Guinness Dünya Rekoru'nu kırdı. 16 kez farklı dallarda Guinnes Rekorlar Kitabı’na adını yazdıran Eruç sorularımızı yanıtladı:
| 'Dünya turu değil, devri alem' diyorsunuz. Neden?
Bu turistik bir gezi olmadığı için dünya turu diyemeyiz. Dünyanın etrafını çemberlemek olarak düşünebiliriz. Devri alemde, yolculuk aynı noktada başlar ve aynı noktada biter. Ayrıca aynı yönde ilerler ve ekvatoru iki kez kesmesi gerekir.
| Devri alem fikri nasıl gelişti? Hep böyle bir plan var mıydı?
Üniversite yıllarımda güreşçiydim. Kürek sporuna olan ilgim Boğaziçi Üniversitesi'nde kıyıda kayıkları boğaza indirmekle başladı. Sonra iş için Amerika'ya gittim. Orada çalışırken duvarda asılı olan bir dünya haritası vardı. Onun yanına gider gelir parmağımı haritada gezdirirdim. 'Acaba devri alem nasıl yaparım?' diye düşünürken bir saplantı haline geldi. Konuyu araştırmaya ve kitaplar okumaya başladım.
| Daha önce devri alem yapan ve Guinnes Rekorlar Kitabı'na giren var mı?
Var, ama o pervaneli bir tekne ile devri alem yaptı. Ben kas gücü ile yaptım. Bu nedenle 2014 Guiness Rekorlar Kitabı'nda ikimizin ismi yazıyor.
| 312 gün küreklerinizle okyanusta tek başınıza neler yaşadınız?
California'dan denize açıldım. 8-9 ayda Avusturalya'ya ulaşırım diye düşündüm. Ama okyanusta rüzgarlar güçlendi. Güneydoğu'dan gelen rüzgarlar güçlü olduğu için beni bırakmadı ve Batı'ya sürdü. Dolayısıyla yanlış yarım kürede buldum kendimi. Sadece on günlük yiyeceğim kalmıştı. Kasırgalar başlayınca tekneyi kaldırmak zorunda kaldık. Şartlar uygun olunca aynı yerden devam ettim. Yani 312 gün o teknede hapis kaldım diyebiliriz. Tabi zor zamanlar oldu. Ama bu bir amaç ve başardım.
| Sevenleriniz sizi kaybetmekten korkmuyor mu? Nasıl bakıyorlar bu olaya?
Sevenlerim emniyetim için gereken önlemleri aldığımı biliyorlar. Hesaplı riskler alıyorum. Uydu telefonum var. Kısa mesajlarla anlaşabiliyoruz. Eşime ilk tanışmamızda söyledim. Bana, 'Sen ne yapıyorsun, nerde çalışıyorsun?' demişti. Cevap olarak ne yaptığımı değil, ne yapacağımı söyledim. 'Dünya etrafını kas gücüyle dolaşacağım' dedim.
'ARABA YERİNE ANILARIM OLDU'
| Maddi ihtiyaçlarınızı nasıl karşılıyorsunuz?
Sponsor bulamıyorum. Futbolcu olmadığım için ilgi görmüyorum. Ben emeklilik fonlarımı bozdurdum. Ev alacağıma ya da ikinci bir araba alacağıma gittim buna yatırım yaptım. Mal edineceğime anı edindim. Anı bir kez kazanıldığında bende kalıyor ve ben anıları ömür boyu paylaşabilirim.
'MACERAPEREST DEĞİLİM'
| İlgi göremedim dediniz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Belli kalıplarda yaşıyoruz. O kalıpların dışında kalan konu ve kişilere aykırı olarak bakıyoruz. Yaptığımın anlaşılamadığını düşünüyorum. Benim gibilere maceraperest deniyor. En son istediğim şey macera. Macera bilinmeyene atılmaktır. Ama ben karşılaşabileceğim sorunları önceden bilerek en az risk ile yapıyorum.
BAŞARIYI TADARSANIZ ALIŞIRSINIZ
Erden Eruç, kendisi gibi hayalleri olanlara da şu tavsiyelerde bulundu: Hayaller geleceğin yeşerdiği berekli topraklardır. Sonra kök salmasına izin vermeliyiz. Size yaparsın diye arka çıkanları da asla yanınızdan eksik etmeyin. İlk adımı cesaretle atmalısınız ki yolculuk başlasın. Bu bir döngü; plan yaparsınız, uygular, ders çıkartır tekrar plan yaparsınız. Çünkü öğrendiğimizi uygulamak zorundayız. Eğer başarıyı tadarsanız ona alışırsınız.
20.4.2017
Sıla Kemahlı / Aydınlık