30 Ocak 2017 Pazartesi

Büyük Savaşa Doğru



Türkiye hızla bir savaşa doğru çekiliyor ya da bu savaşı yapmak zorunda bırakılacak. ABD ve Avrupa Türkiye’nin 15 Temmuz 2016 darbesini önlemesini hala içine sindirmiş değil. Hele darbeden sonra yapılan FETÖ temizliği, alınan tedbirler onları şaşırtmış ve kafalarını allak bullak etmişti ve hala da etmeye devam ediyor. Türkiye’nin kontrolden çıkışını, içerdeki müttefikleri olan FETÖ’cüleri kaybetmelerini bir türlü hazmedemiyorlar. Onlar için kolay değil binlerce ajanlarını kaybettiler. Darbe teşebbüsü üzerinden altı ay zaman geçti. Yeni planlar yapmaya başladılar. Başlangıçta B planları yoktu ama şoku atlattıktan sonra sinsi planlarını yenileştirerek devreye soktular.

Türkiye’yi bir çıkmazda bırakacakları açık. Önümüze getirdikleri seçenekler ya teslimiyet ya da savaş. Türkiye’ye başka seçenek bırakmıyorlar. ABD ve Avrupa’nın hazırlıkları bu yönde devam ediyor. Bölge ülkeleri özellikle İran’ın tutumu önemli, ancak İran’ın tercihi ABD ve Avrupa’nın yanı olabilir. Aynı şeyi Rusya için söyleyebilirim. Rusya bir süper güç ve bu güçlerin yani büyük devletlerin etki ve ilgi alanları çok geniş olduğu için faklı düşünebilirler. Farklı çıkarlarını dikkate alarak politikalarını değiştirebilirler. Yani içinde bulunduğumuz cephede hiçbir şey garanti değil.

Bütün bunları son günlerde ortaya çıkan söylentiler, gizli görüşmelerden sızan bilgilerden yaptığım analiz ve değerlendirmelere göre söylüyorum. Bunlardan birisi Rusya tarafından hazırlandığı ifade edilen Suriye’nin taslak anayasası. Bu taslağa göre Kürt bölgesine özerklik veriliyor ve Türkiye devre dışı bırakılıyor. Söz konusu taslaktan ABD ve İran da haberli. Yani onlarla da görüşülmüş. Astana’daki görüşmelerde Rusya askeri heyetine başkanlık eden, Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkan Yardımcısı Stanislav Hacimagomedov, söz konusu taslağın Suriye’nin bölünmez toprak bütünlüğünü öngördüğünü belirtmektedir. Ancak bu konuda daha önce görüştüğüm Rus yetkililer Kürt bölgelerine otonomi konusunda vaatleri olduğunu söylediler. Böyle bir şey vuku olursa Türkiye hem içerden hem de Irak ve Suriye kuzeyinden PKK ile kuşatılacak. Ya bunu kabule zorlanacak ya da ABD ve Avrupa desteğindeki PKK ile savaşacak.

Diğer bir söylenti ve duyum ise ABD, Avrupa, Rusya ve İran’ın Irak’tan başlayıp Suriye’nin kuzeyinde, Akdeniz’e kadar uzanacak, içine Türkiye’nin topraklarının bir kısmını da içine alan bir Kürt özerk bölgesinin tesisi konusunda anlaştıkları ile ilgili. Bu ne kadar doğrudur bilinmez ancak gizli toplantılarda konuşulduğu ve Türkiye’nin Anadolu’ya hapsedileceği de aşikar.

MOSSAD’a yakın Depka sitesinde yer alan bir haritada Suriye güvenlik bölgelerine ayrılmış. Fırat’ın doğusundaki Kürt bölgesi güvenlikli bölgelerden biri ve ABD kontrolünde. İkinci güvenlikli bölge Fırat’ın batısından başlıyor Afrin ve İdlib’i de içine alıyor ve Türkiye’nin kontrolünde. Üçüncü bölge Suriye’nin batısı ve Halep’i içine alıyor. İran ve Hizbullah devre dışı bırakılıyor.

Bütün bu planlamalar ya da söylentiler bir gerçeği ifade ediyor. Türkiye’nin güneyinde ve Türkiye topraklarında özerk Kürt bölgeleri kurulması planlanmış ve bu bir şekilde hayata geçirilmek isteniyor. Arkasındaki güçler de belli. Hazırlıklar bu yönde. Yeni planlama adım adım ortaya konuyor ve uygulanmaya çalışılıyor.

Güneydoğudaki terör, batı şehirlerimizdeki patlamalar, ekonomik taarruz ve ekonomik çökertme faaliyetlerinden sonra da Türkiye PKK veya IŞİD veya her ikisinden birden kaynaklanan bir iç savaşla tehdit ediliyor ve bir iç savaşa doğru götürülüyor. Bu sorunların çözümü için iki seçenek bırakılıyor. Türkiye’ye ya bunları kabul et ya da iç savaşa gideceksin. Türkiye ABD ve Avrupa desteğindeki PKK ile büyük bir savaşa, hem içerde hem dışarıdaki bir savaşa hazırlıklı olmalıdır. Türkiye bu savaşı yapmadan bu sorunlardan kurtulamayacaktır.  

İsmail Hakkı PEKİN
Aydınlık/30.01.2017