Yeni Amerikan Başkanı Donald Trump'ın göreve başlamak üzere yemin edeceği 20 Ocak öncesinde Türk-Amerikan ilişkilerindeki sıkıntının aşılmasına katkıda bulunmak üzere bir dizi sessiz temas gerçekleşti.
Atlantik Konseyi bünyesinde daha önce Amerikan yönetiminde bulunmuş, şimdi Trump'a "dışarıdan destek" veren bir grup etkili isim Türkiye'de iki gün süren önemli görüşmeler yaptı.
Önce İstanbul'da TÜSİAD, Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi ve Türk Amerikan İş Konseyi ile görüşen heyetin temaslarındaki ağırlık Ankara'da oldu.
Heyet Ankara'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrak ile görüştü.
Başkanlığını Atlanik Konseyi Başkan Yardımcısı Damon Wilson'un yaptığı heyette en dikkat çeken isimler önceki Başkan George Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley, giden Başkan Barack Obama'nın emekli Ulusal Güvenlik Danışmanı, eski NATO komutanı James Jones ve hem Bush, hem Obama dönemlerinde ABD'nin Orta Doğu ve Suriye siyasetinde özel temsilcilik görevlerinde bulunmuş kıdemli diplomat Frederic Hof da vardı.
Heyetin kıdemli üyesi Hadley ile bütün görüşmelerin ardından yaptığımız konuşmada ciddi sorunlar bulunduğunu kabul eden, ancak çözüme odaklı bir bakış açısının hakim olduğu görülüyordu. Çavuşoğlu'nun da katılacağı yemin töreninin hemen sonrasında Trump yönetimiyle paylaşılacağı anlaşılıyor.
Stephen Hadley (solda) HDN Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin’e konuştu.
Hadley'nin yazılmak üzere söyledikleri zaten fazla söze gerek bırakmıyor:
* "İlişkilerin sınavdan geçtiği bir dönemdeyiz ve bu da bir kaç etkene bağlı.
Birincisi, 15 Temmuz darbe girişimi. Amerikan yönetiminin ve halkının bu girişimin Türk demokrasisine oluşturduğu tehdidi anlamakta ve kayıtsız şartsız tepki vermekte yavaş kaldığını düşünüyorum. Bu yanlış oldu. İkincisi, ortada koca bir Fethullah Gülen konusu var ve ABD'de oturup (Türkiye'deki) işlere karışmayı sürdürüyor. Ve bir de kuzey Suriye'de PKK ile bağlantılı PYD'ye destek verme konusu var. Türkiye açısından anlaşılabilir sorunlar bunlar."
* "Bir de karşılıklı yanlış algılardan kaynaklanan sorunlar var. Amerikan tarafında Türkiye'nin bakış açısı kaygılarını anlamak konusunda bilgisizlik ve yetersizlik var. Türk tarafında da Amerikan karşıtlığı ve Türkiye'de olan biten çoğu şeyden ABD'yi suçlama konusu var. Amerikalılar da bu duruma anlam vermekte zorlanıyor. Bu iki olgu, ortadaki karmaşayı daha da artırıyor. Bu algı sorunlarının giderilmesi için hükümetlerin yanısıra Atlantik Konseyi olarak bizler de dışarıdan katkı vermeye çalışacağız."
* "Bu ziyaretimiz Türk tarafının kaygılarının doğasını daha derinden anlamamızı sağladı. İlişkilerimizin ciddi bir aşamasındayız, ama izlenimim bunun geri dönülemez, onarılamaz bir noktada olmadığıdır. Eğer taraflar bu yönde birlikte çalışırsa, onarılabilir. (ABD'deki) Yeni yönetimin bu yönde çaba harcayacağına dair umut var. Ve sanıyorum bu olursa Türkiye'nin de somut karşılık vereceğini düşünüyorum."
* "ABD'de ve Türkiye'deki pek çok insan gibi ben de 20 Ocak'ın yeni bir fırsat yaratacağına inanıyorum. Yeni yönetimin bu fırsatın avantajını değerlendirip Türkiye ile ikili sorunları gündeme alması ABD'nin Orta Doğu'daki diplomatik, askeri ve ekonomik mevcudiyetine yeniden eğilmesine ve yeniden ağırlığını koymasına da yarayacaktır. Bunu yapabilmemiz hem ABD'nin, hem Türkiye'nin çıkarlarına olacaktır."
Murat YETKİN
Hürriyet/19.01.2017