31 Ocak 2017 Salı

CIA'cı GRAHAM FULLER'dan Tarihi İtiraf; "Komünizme Karşı İslam'ı Destekledik". I




1960'larda gizli servis ajanı olarak Türkiye'de çalışan, CIA'nın eski Ortadoğu Masası şefi Graham Fuller VATAN'a çarpıcı açıklamalar yaptı

Son kitap çalışması için İstanbul ve Ankara'daki özellikle hükümete yakın kesimlerle görüşmeler yapan, eskinin CIAcısı, şimdinin teorisyeni Graham Fuller Türkiye'den ayrılmadan önce VATAN'a konuştu. Ortadoğu'nun en tanınmış CIA uzmanı olmasına karşın hakkında çok az bilgi sahibi olunan Fuller, özellikle 1960’1ı yıllarını geçirdiği Türkiye'yle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. CIA'nın gücünün kendisine her sözü söyleme özgürlüğünü verdiğini vurgulayan Fuller gerçekten de telaffuz edilmesi zor konularda bile çok rahat konuştu. "Beni çok yordunuz ama çok ilginç bir sohbet oldu" dedi...

* Irak, Ortadoğu'nun Vietnam'ı oldu diyebilir miyiz?

İslam dünyası için, evet. Ama Vietnam'ın manası başlıca ABD içindi. Irak ise daha geniş bir kesimin Vietnam'ı oldu.

* O zaman bu hezimetin anlamı da daha büyük?

En tehlikeli tarafı da bu olacak. Cihatçılar bunu bir zafer olarak görecek. Irak belki de iç savaşa girecek. Ve iktidara ABD'nin yüzde yüz istemediği bir lider gelecek.

* Peki bu cihatçılar sorununu başımıza ABD açmadı mı? Hatta CIA'nın Ortadoğu Masası Şefi olarak sorumlusu bizzat siz değil misiniz?

Efendim, zannederim radikal İslam'ı, siyasal İslam'ı ilk olarak biz yaratmadık. Biz icat etmedik. Ayrıca bütün dünya radikal İslam'ı Sovyetlere karşı kullanmak istedi. Sadece ABD değil. Bütün Arap dünyası, Avrupalılar, herkes Sovyetler bir hezimete uğrasın diye yardım ettiler. Parayla, silahla... Her şekilde...

* Yeşil Kuşak ilk kimin fikriydi peki? ABD'nin değil mi?

Soğuk Savaş zamanında Sovyetler'in güneye doğru yayılmasını önlemek içindi. Fikir herhalde bizimdi. Ama o zamanlar bütün İslam devletleri de komünizme karşı Müslümanlığın çok güçlü bir duvar olduğunu anlamışlardı.

* Türkiye'de bu fikrin en ateşli savunucusu olarak siz biliniyorsunuz?..

Benim için şeref sayılabilir ama ben kabul etmiyorum. Tek bir kişi olarak bunu sahiplenemem. Suudi Arabistan'ın da büyük katkısı vardı. Herhalde babası ben değildim. Ama babasını kim bilir?

* CIA'nin Ortadoğu Masası Şefi sizdiniz. En azından büyük katkı size ait değil mi?

Oldu tabii, belki bu kavram hakkında en çok konuşan bendim. Çok da haklı bir tezdi. Çok çok doğruydu. Komünizme karşı gerçek bir duvar oluyordu İslam.

* Bu yüzden siz de bölgede sürekli radikal İslam'ı pompaladınız?..

Pompalamadık. Bizden evvel Suudi Arabistan yaptı bunu. ABD'nin Afganistan üzerindeki rolü daha büyüktü.

* Peki Türkiye'yi niye kattınız bu kuşağın içine? Tam da Türkiye'de laik bir reform oturtulmaya çalışılırken?..

Çünkü Türkiye'de çok kuvvetli bir sol vardı. Aynı şekilde İran'da da... Hem 1950,1960'larda hem 70'lerde... Komünizm hareketi çok kuvvetliydi. Ve Türkiye'de İslam komünizme karşı çok efektif değildi. İslam zayıf ama solculuk güçlüydü.

* Ve ABD bunu tersine çevirmeye karar verdi, değil mi?

Hayır, biz hiçbir değişim getirmedik Türkiye'de.

* Nasıl getirmediniz? Mendereslerden bu yana sağ hükümetleri desteklemediniz mi?

Evet, doğru. Ama aynı zamanda Türkiye'de çok güçlü bir sol hareket de vardı. Ve Türkler için de komünizm İslam'dan daha büyük tehlike görüldü.

* Kimse durup dururken "Aa, solculuk çok kötü bir şeymiş, vazgeçiyorum" demedi ki... Bu ülkede bir sürü solcu ne işkencelerden geçti, kaç darbe yapıldı? Ve bunlar hep ABD desteğiyle olmadı mı?

Evet, zannederim her zaman ABD biraz iki şekilliydi. Bir yandan Türkiye'de demokrasinin güçlenmesini istiyorduk. Bir yandan da komünizmi zayıflatmaya çalışıyorduk. Sanırım çelişkili davrandık o zamanlar.

AKP islam dünyası için iyi bir örnek

* Sonuçtan memnun musunuz peki?

Bence şu anda Türkiye çok iyi bir noktada.

* Kişi başına düşen milli gelir 4 bin dolar seviyesinde. Hala yolsuzluk, türban, çete meseleleriyle uğraşılıyor. Bu sizce iyi bir sonuç mu?

Arzu edildiği kadar gelişmediniz belki ama bu sadece Türkiye'nin problemi değil. Bütün dünyada böyle. Bizler de çok büyük problem var. Cinayetler, çürümüşlük... Ama siz beni nereye itmek istiyorsunuz, onu çok anlayamadım.

* Hollywood'ta James Bond, Türkiye'de siz...

Böyle bir şöhretim olduğunu sanmıyorum.

* Öylesiniz ve bu coğrafyada yaşayanlar için çok önemlisiniz. Bu yüzden sadece fikirlerinizi öğrenmeye çalışıyorum. Mesela, AKP'yi niye çok beğeniyorsunuz?

Yok, çok beğendiğimden değil. Ama bütün İslam dünyasında İslamcı partilerle diktatörlük arasında müthiş bir savaş var. Bu bütün bölgeyi bir istikrarsızlığa doğru götürüyor. O bakımdan AKP gibi bir partinin iktidara gelmesiyle artık bir nevi siyasal İslam problemi için çözüm bulunmuş oldu. Demek ki eğer AKP kökleri İslam'dan çıkan bir parti olmasına karşın, bu sözümü yanlış anlayabilirler ama, çok ılımlı bir İslam gibi de olsa artık entegre oldular. Türkiye'den hariç siyasal İslam normal bir parti haline gelmedi.

* Yani AKP İslam dünyası için iyi bir model olabilir mi?

Model lafını sevmiyorum ama örnek diyelim. Eğer Türkiye'yi örnek görürlerse bu çok güzel olur. Bunu İslamcılığı çok sevdiğim için söylemiyorum. Bilhassa ABD'ye, İsrail'e karşı, yaşadıkları şartlara karşı İslam dünyasında büyük öfke var. Çok radikaller. Bunları evcilleştirmek lazım. Bu aşağılayıcı bir tabir gibi görünebilir. Amacım bu değil ama onların da realiteyi öğrenmesi gerekir, siyasi hayata iştirak etmesi lazım.

ABD'ye karşı tavırlar çok yerinde oldu

* Türkiye'nin bu süreçteki rolü nedir peki?

Türkiye'nin tecrübesi çok oldu. Ve zannederim bu tecrübenin manası giderek Arap dünyasında da anlaşılacak. Müttefiki ABD'ye tezkerede "Hayır" diyebilen bir Türkiye... Şaron'a "Siz devlet terörizmi yapıyorsunuz" diyebilen bir Türkiye... Bunu söylemeye ne ABD ne de Avrupa cesaret edebiliyor. Ama böyle söylemek Başbakan Erdoğan'ın hakkıdır. Çok iyi yaptı. Bu bakımdan Türkiye ABD'ye karşı asıl bağımsızlığını şimdi ifade etmeye başladı ve İslam dünyasında da büyük tesir yaptı. İşte bu yüzden Türkiye bölgede büyük şeyler yapabilir. Kendi tecrübesini aktararak, nasihatle, Araplarla iyi ilişkiler kurarak İslam dünyasındaki öfkeyi yatıştırabilir.

* Bu misyonu liberal bir parti, AKP kadar iyi yerine getiremez mi?

Maalesef İslam dünyasında liberal, sosyal demokrat parti diye bir şey yok. Varsa da çok küçük ve etkisiz. Türkiye'de liberaller iktidara gelirse Arap dünyasında kimse pek dönüp de bakmaz. "Bunlar da Batı'nın değerlerinde" der ve dikkate almazlar.

* Yani dünyanın selameti için Türkiye'de uzun bir süre daha İslamcı bir partinin mi iktidarda kalması gerekiyor?

Türkiye büyük bir fedakarlık yapsın demiyorum ben. Ben diyorum ki Türkiye ilk defa İslam dünyasında bu problemi çözmüş halde. Bunun da mutlaka diğer İslam ülkeleri için bir manası vardır.

* Ama siz demin aşırı radikal İslamcı hareketleri yatıştırması bakımından AKP gibi bir partinin tercih nedeni olduğunu söylediniz...

Bunu bilhassa Avrupa iyi anladı. Avrupa'nın ikinci dini artık İslamiyet oldu. Çok küçük bile olsa orada da aşırı hareketler var. Bu onları kaygılandırıyor. Onlar anladılar ki Türkiye yardım edebilir. Ben demiyorum ki İslam dünyasını yatıştırmak uğruna bunu yapsın. Bunu kendisi için yapsın ve yaptı ve artık çözüm buldu sayılır.

Eski CIA görevlisi olarak anılmaktan hiç rahatsız değilim

Graham Fullerle Sultanahmet'teki Four Seasons Otcl'de buluştuk. Ama kendisi orada kalmamış. "Beş yıldızlı bir otelde kalırsam İstanbul'da olduğumu anlayamam. O yüzden mutlaka küçük bir pansiyonu tercih ederim. Ayrıca o kadar da zengin dcğilim" dcdi. Yaşadığı ülkelerin hepsini sevmiş. Ama Türkiye'nin yeri ayrı olmalı ki büyük kızının ismi Ankara'. Eski CIA'cı olarak anılmaktan rahatsız değil. Tam tersi "İşime yarıyor. Dünyayı serbestçe dolaşıyorum, isteğimi söyleyebiliyorum" diyor.

Kemalizmin sonuna gelindi

* Sizce Türkiye'de Kemalistler çoğunlukta değil mi?

Zannetmiyorum.

* Yani Mustafa Kemal modeli bitti mi?

Mustafa Kemal çok hürmet ettiğim bir şahıstır. Besbelli ki Türkiye'yi emperyalizmden o kurtardı. Hem de bazı çok hayati reformları yerine getirdi. Ama bu zorunlu Batılılaşma Türk toplumunda bazı yaralar da bıraktı. Kendi Osmanlı tarihini, İslam geleneklerini sevenler vardı. Batılılaşma İslamiyet'i aşağılayan bir hale dönüşünce bu bir memnuniyetsizlik yarattı. Şimdilerde ise sarkaç daha merkeze geldi. Anadolu Kaplanları da yeni bir Türkiye içinde yeni bir rol oynamaya başladılar. Yani bir bağdaşma var. Bu çok sağlıklı.

* Bir makalenizde "Mustafa Kemal'in işlevi bitmiştir" dediğinizde bu ülkede pek çok insanı ne kadar kızdırdığınızı biliyor musunuz?

Böyle bir şey söylemedim. Zorlu bir süreç olarak sonuna geldiğini ve belki de sonuna gelmesinin iyi olduğunu söyledim. Türkiye'ye artık yeni bir harmoni getirmek lazım.

* Mustafa Kemal ölene kadar aslında herkes mutluydu. Cumhuriyet çocukları şapkasını takıyor, Diyarbakır'da bile genç kızlar kısa kollularla sinemaya gidiyorlardı. Bu enstantaneler de önemli değil mi?

Çok çarpıtılmış bir şekilde anlatıyorsunuz. Bu benim anladığım Türk tarihi değil. Pek çok hususlarda halkın hoşuna gitti tabii, hiç şüphesiz. Ama aynı zamanda halkın büyük bir parçası İslam için daha hürmet görmeyi, Osmanlı tarihiyle övünmeyi istediler.

* Acaba sorun sizin anlattıklarınızdan mı yoksa sanayileşmenin sıfır olmasından mı kaynaklanıyordu?

Evet, bu aslında bir tabaka rekabetiydi. Kemalistler seçkindi. Ve alt tabaka bunu bağdaştıramadı. Aslında bir ihtilal olduğunda her zaman büyük yaralar kalır. Her yerde bu böyledir. Türkiye'deki ihtilalde de bir takım yaralar açıldı. Ama şimdi kapanıyor. Bağdaşma süreci şimdi yapılıyor.

40 yıldır tesbih çekerim kızımın adı Ankara

Türk usulü: Kanada'daki evimde Türk yemeği yapıyoruz. En çok da patlıcan yemeklerinizi seviyorum. Türk edebiyatını, uzun havalarınızı çok seviyorum.

Eski dostlar: Ben Türklerin eski tüfek solcularını severdim. Onlar gerçekten daha iyiydi. Aziz Nesin, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Ruhi Su en sevdiklerimdi.

Ankara: Büyük kızımın orta ismi. Yaratıldığında Türkiye'deydik ve isim olarak çok hoşuma gitti. O sırada istanbul'da olmamıza rağmen Ankara daha yerinde bir isim olarak geldi bana. Kendisi de bu ismiyle çok övünüyor.

Tesbih: 40 yıldır tespih çekerim. Eskiden sürekli anahtarlığımla oynuyordum. Karım bir gün bunu hediye etti ve neredeyse 30 yaşımdan beri hep elimdedir.

Komplo: Türkiye komplo teorisi üretmede Arap dünyasından daha zayıf. Türkler yaşadıkları bölgelerde hep emir verendi. Asıl komplo teorileri ise başka bir ülkenin hükümranlığında yaşayan halklar tarafından üretilir. Bu konuda kimse İranlıları geçemez. Dünya seviyesinde bir numaralar.


ODTÜ: Haziran 2003'teki o protesto olayı büyük bir mesele değildi, hiç korkmadım. Ama içimi acıtan tek bir şey oldu. Söyleyeceklerim onların hoşuna gidebilirdi. Oysa duymak bile istemediler. Önyargıyla beni reddettiler. Bu beni acıttı.

Devrim SEVİMAY 
Vatan Gazetesi
31 Ekim 2004 Pazar