Onu iyi tanıyorsunuz: AKP iktidar olduğunda “alkış çavuşu”olarak gönüllü görev almıştı.
Aslında o görevi bunlara NATO’cu Gladyo vermişti. “Ortadoğu’daki projelerimizi gerçekleştirecek olan bu hükümeti destekleyeceksiniz.”
Baskın Oran isimli bu zat, bu amaçla 2004 yılında İnsan Hakları Kurulu adına “Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Raporu” adlı bir rapor hazırladı.
Rapor; PKK’nın siyasal/ideolojik projesine destek vermek amacıyla oluşturulmuştu. Bu sivri akıllı adam, o raporda Türk düşmanlığını doruğa çıkartıyor; “Türk demeyelim, Türkiyeli diyelim!” önerisini getiriyordu.
O kadar cahildi ki daha 1924’te din ve ırk ayrımını dışlayan biçimde anayasaya giren Türk kavramını etnik bir terim sanıp ona vuruyordu.
Elbette kıyamet kopuyor; Başbakan Erdoğan, “Bu işle hükümetin ilgisi yok!” demek zorunda kalıyordu. Ama Baskın Oran ile AKP arasındaki sıkı ilişki devam ediyordu. PKK’nın önünü açıp onu dağlardan sonra şehirlere de hakim hale getiren Çözüm Süreci projesinin en ateşli destekçilerinden oluyordu. Bu şakşakçılığı nedeniyle “Akil Adamlar” listesinin tepelerine tırmanıyordu.
Baskın Oran tek değil. Onun kişiliğinde Ufuk Uras’tan tutun Altan Kardeşler’i, Hasan Cemal’i, Aydın Engin’i, Ali Bayramoğlu’nu, Oral Çalışlar’ı ve bilumum Amerikancı liberalleri görebilirsiniz.
Bu 5. Kol ekibi, vatanseverlere, askerlere, aydınlara, yurtsever medyaya kurulan FETÖ kumpaslarında “Yakalayın, vurun, öldürün!” havalarında yazıp konuşuyorlardı.
HAKSIZLIK
Bu zat, Y-Cumhuriyet’e geçenlerde bir demeç vermiş. Orada Çözüm Süreci’ndeki Akil Adamlık görevi için diyor ki: “Biz orada mayın eşeği olduk!”
Bir o masum eşekleri bir de Baskın Oran gibi akilleri getiriyorum gözümün önüne..
.
Vallahi de billahi de bu benzetmenin mayın eşeklerine haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Çünkü, bu adam, hâlâ inatla “AKP 2006 yılına kadar Türkiye tarihinde görülmemiş demokrasi reformları yaptı!” diyebiliyor.
Başka bir yerde ise şunu söylüyor: “Üstelik AKP devrimci parti filan değil. AKP İslamcı, muhafazakâr parti. Orta Çağ’ın değerlerini savunan parti.”
Ancak Baskın Oran gibi bir dediği bir dediğine uymayan profesörler böyle bir partinin “Türkiye’nin gördüğü en ileri demokrasi ve reformları yaptığını” söyleyebilir.
Onun muazzam demokratik devrimler dediği, PKK’nın ve dinci örgütlerin önünü açmak.
Böylece Amerikanın BOP’unu uygulamaya sokmak.
İşte bu Baskıngillerin demokrasiden anladıkları bu bölücülük ve gericilik. Bölücü-gerici örgütlenmeyi ve yayılmayı, laik demokrasinin boğazlanmasını bunlar on sene boyunca muazzam demokrasi işleri diye alkışladılar; şimdi de alkışlıyorlar. Y-Cumhuriyet’te Nuray Mert de aynı biçimde yazmadı mı?
ERDOĞAN KOPTU DİYE
Düne kadar akil adam pozunda dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’a övgüler düzen bu kadro, şimdi onu acımasızca eleştiriyorlar. Sebebi de Erdoğan’ın bunların projelerini artık terk etmiş olması. Yani bölücü projeye alet olan eski Erdoğan şimdi PKK ile dövüşüyor. ABD’nin Ortadoğu politikalarının temelinde yer alan Kürdistan projesine çelme takıyor. İşte Baskın Oran gibiler ile Y-Cumhuriyet kadrosu bu yüzden anti Tayyip’çilik yapıyorlar. Yoksa bunların derdi demokrasi, laiklik, çağdaş yaşam biçimi değil.
BİLEREK YAPTILAR
Bunların, “Erdoğan bizi mayın eşeği gibi kullandı!” iddiası da başka bir yalan. Bunlar bilerek mayın eşekliğine soyundular.
Çünkü Erdoğan, “Referansım İslam” diyen, “Demokrasi benim için amaç değil araçtır!” diyen bir siyasetçi. Onun demokrasiyi geliştirmesi, çağdaş reformlar yapması mümkün değildi. Çünkü dünya tarihinde, dini referans alarak demokrasiyi geliştiren bir lider yoktur ve olmamıştır da... Bunu bizler o sıralar çok net gördük, defalarca yazdık; televizyonda yıllarca anlattık.
Peki bizim bildiğimizi Baskın ve liberal yoldaşları bilmiyorlar mıydı?
O kadar aptal olamazlar... Elbette ki biliyorlardı.
Peki neden din referanslı bir partiden demokrasi elde edileceğini inatla yazıp söylediler?
-ABD’nin projelerine destek vermek için.
Görüyorsunuz, bunların göklere çıkardığı, onun en kötü projelerini bile “Yetmez ama evet!” diyerek desteklediği o Erdoğan koptu “Başkanlık”a gidiyor. Sayelerinde, yakında bir padişahımız olacak...
Bu durumda:
Demokrasimize kurulan tuzakları bile eşi benzeri olmayan demokrasi hamlesi gibi gösterenlerin mayın eşeği bile olamayacağını söylemek çok mu haksızlık olur.
Rıza ZELYUT
Aydınlık/11.01.2017