Paris basını, yeni bir siyasal hareketin
ortaya çıkması karşısında kendinden geçiyor: « Nuit debout ». Yüzlerce insan,
dünyayı tartışmak ve yeniden inşa etmek için belli başlı Fransız kentlerinin
büyük meydanlarında bir araya geliyor.
« Kendiliğinden » gelişen bu
hareket, birkaç gün içerisinde örgütlendi. Daha şimdiden iki internet sitesi,
bir radyo ve internet üzerinden yayın yapan bir televizyon kanalına
sahip. Paris’teki République Meydanında,
Prévert’in aralarında bağlantı
olmayan birçok olayın dökümünü yaptığı filmlerindeki gibi 21 komite
oluşturuldu: sanatsal canlandırma, iklim, kantin, manifesto yaratımı, resim ayakta,
bilgi bahçesi,
gösteriler,
kamp kurma,
demokrasi,
bilim ayakta,
genel grev,
eğitim,
ekonomi,
feminizm,
LGBTI+,
televizyon
ayakta, geçersiz oy, şeffaflık, Fransafrik, hemşirelik, iletişim. Ülkenin bütün geleceği bu gevezeliğe
bağlı görünüyor.
« Nuit debout » hareketinin, 23 Şubat’ta
gösterime giren François Ruffin’in «
Merci patron » filminden esinlenerek doğduğu iddia ediliyor. İzleyiciler, ücretlilerin,
göçmenler v.b. kaygılarını birleştirmek düşüncesiyle « Birlikte mücadele » adlı bir
kolektif oluşturmuşlar [1].
Öte yandan, « Birlikte mücadele » tarafından yazılan çağrı
bildirisini okuyunca şaşırmamak elde değil:
« Bu hareket Paris’te
doğmamıştır ve burada son bulmayacaktır. Arap Baharından 15M hareketine, Tahrir
Meydanından Gezi Parkına, bu gece işgal edilen République Meydanı ve
Fransa’daki diğer yerler, aynı öfkenin, aynı umutların ve aynı kanaatlerin
resmidir: demokrasi, onur ve özgürlüğün içi boş beyanatlardan ibaret olmadığı
yeni bir toplum ihtiyacı » [2].
« Arap Baharı », « 15M Hareketi », « Tahrir Meydanı »
ve « Gezi Parkı
» adlarının
anılması, CİA
tarafından açıkça desteklenen ya da başlatılan dört harekete gönderme
yapmaktadır.
« Arap Baharı » ABD Dışişleri Bakanlığının laik Arap rejimlerini devirme ve
yerlerine Müslüman Kardeşleri
getirme projesidir.
İspanya’daki « 15M
Hareketi », Avrupa kurumlarına bağlılığın
ifadesiyle birlikte büyük partilerin ekonomi politikasının reddedilmesidir.
Mısır’daki « Tahrir Meydanı » genel olarak Arap baharının
yaşandığı yerlerden biri olarak kabul edilir ve bunlardan ayrılan tek yönü Muhammed Mursi’nin Müslüman Kardeşleri tarafından işgal edilmiş olmasıdır.
Gezi Parkı’na gelince, dördü arasında laik olan tek
harekettir ama Recep Tayyip Erdoğan’ı
hizaya getirmek için CİA tarafından araçsallaştırılmıştır.
Bu dört gönderme ve daha birçoğunun arkasında aynı organizatörü
buluyoruz:
Yalnızca ABD tarafından finanse
edilen [3], eskiden Albert Einstein
Institute [4] ve bugün Centre for Applied
Nonviolent Action and Strategies (Kanvas) adı verilen Gene Sharp’ın ekibi.
Doğrudan NATO’ya bağlı ve Rosa Luxemburg’un spontaneizmine
karşı özel bir nefret besleyen çok organize insanlar bunlar.
Emniyet Müdürlüğünün müdahale etmemeye özen göstermesi, Avrupa Birliğinin Radio Debout’ya
verdiği gizli destek ve örgütleyenler arasında Doğrudan Eylem’e destek veren eski
şahsiyetlerin [5] olması, gördüğümüz kadarıyla katılımcıları pek rahatsız etmiyor.
Tabi ki okuyucu bu olayda da
Washington’un parmağı olduğunu söyleyerek
işi biraz fazla ileriye götürdüğümü düşünüyor olabilir. Ama Gene Sharp’ın
ekibinin yirmiye yakın ülkede gerçekleştirdiği yönlendirmeler bugün tarihçiler
tarafından fazlasıyla kanıtlanmış ve incelenmiştir. Ve bu eylemleri referans
alıp göndermede bulunan ben değil, « Nuit debout » hareketinin
organizatörleridir.
Gene Sharp’ın ekibi her zaman birbirine benzer reçetelerle müdahale ediyor. Durumlara göre, yönlendirilen
göstericiler ya rejimi değiştirmeyi ya da burada olduğu gibi muhalefeti
sterilize etmeyi hedeflemektedir. 2000 yılından beri bu ekip onları daha kolay
yenebilmek için komünistlerden alınmış bir logoyu kullanmaktadır: havaya kaldırılmış
yumruk. Tabi ki bu sembol
seçimini «
Mücadelede birlik » yapmıştır.
« Nuit debout »’nun sloganı « Evlerimize dönmeyeceğiz »,
Gene Sharp’ın
bugüne kadar sürdürdüğü operasyon
silsilesi içerisinde yeni bir buluş sayılabilir ama müdahale tavrı yönünden
tamamen tipik: bu slogan olumlu hiçbir
talep içermiyor ve hiçbir önermede bulunmuyor. Ciddi işler başka
yerde görülmeye devam ederken, sadece sokağı işgal etmek ve medyaları oyalamak
söz konusudur.
Bizzat « Nuit debout » ilkesi dahi emekçilerin her türlü katılımını yok saymaktadır. Bütün geceyi tartışarak geçirmek için gece
kuşu olmak şarttır. Savunmaya çalıştığımız « ücretliler ve güvencesizler » her
sabah erken kalkıp çalışmak durumundalar ve uykusuz geceler geçirme imkanları
yoktur.
Ülkeyi
Anglosaksonlara satan ve yakın zamanda Pentagon’a askeri
üsler kurma izni veren Fransa’yı servet sahiplerinin boyunduruğundan
kurtaracak olan, sömürü ve
emperyalizmin neden olduğu felaket dışında her şeye ilgi duyan « Nuit debout »
komiteleri değildir. Tersine inanmak
ayakta uyutan bir öyküye inanmak anlamına gelecektir.
Çeviri
Osman Soysal
Osman Soysal
Voltaire İletişim Ağı / 12.04.2016
[1] «Nuit debout :
genèse d’un mouvement pas si spontané», Eugénie Bastié, Le Figaro,
7 Nisan 2016.
[2] «Appel de la Nuit
Debout», place de la République le 8 Nisan 2016, Paris.
[3]
Gene Sharp’ın ekibinin varlığı şu olaylarda kanıtlanmıştır : Çavuşesku’nun
devrilmesi (1989), Tian’anmen Meydanı (1989), Litvanya (1991), Kosova (1995),
Sırbistan’daki « Buldozer devrimi » (2000), Irak (2002), Gürcistan’da « Gül
devrimi » (2003), Maldivler’de « Maafushi ayaklanması » (2003), Ukrayna’da «
Turuncu Devrim » (2004), Lübnan’da « Sedir Devrimi » (2005), Kırgızistan’da «
Lale Devrimi » (2005), Rusya’da « uyumsuzluk yürüyüşü » (2006-7), Venezüella’da
« ifade özgürlüğü gösterileri » (2007), İran’da « yeşil devrim » (2009), «
Putin gitmeli » (2010), Tunus’ta « Yasemin devrimi » (2010), Mısır’daki « öfke
günü » (2011), ABD’de « occupy Wall Street » (2011), İspanya’da « 15M Hareketi
» (2011), Meksiko’daki « sit-in » (2012), bir kez daha Venezüella’da « gidiş »
(2014), yine Ukrayna’da « Maidan » olayları (2014), v.b.
[4] « L’Albert Einstein Institution : la
non-violence version CIA », yazan Thierry Meyssan, Voltaire
İletişim Ağı, 4 Haziran 2007.
[5]
Doğrudan Eylem, 80’li yıllarda 80 bombalı saldırı ve cinayet düzenleyen aşırı
solcu bir gruptu ve nihayetinde Gladio, yani NATO’nun gizli servisleri
tarafından yönlendirildi.