F tipi örgütün yargı üzerinden güçlenmesini örnek alan tarikatlar, yargıyı ele geçirmek için faaliyetlerini yoğunlaştırdılar. Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerde faaliyetlerini yoğunlaştıran tarikatlar, sadece hukuk fakültelerinde okuyan öğrenciler özel yurtlar açtılar. Tarikatlar, bu yurtlarda kalan öğrencilerden çok düşük ücret alıyorlar. Yurtlarda tarikatların özel temsilcileri görev yapıyor. Yurtta tarikat toplantıları yapılırken, öğrencilere tarikatla bağlarının sürmesi durumunda hakim ve savcı sınavlarında kesin başarı vaadinde bulunuluyor.
DÜŞÜK ÜCRET, BEDAVA GEZİ
Ankara Balgat’ta Nurcu bir tarikatın yurdunda kalan bir öğrenci yurdun durumu ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Bizim yurtta sadece Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültelerinde okuyan öğrenciler kalıyor. Her katta ‘belletmen’ olarak adlandırılan “abla”lar var. Bunlar öğrencilerle sık sık ‘istişare’ toplantıları yapıyorlar. Hatta bu toplantılar bazen o kadar çok oluyor ki ders yapamıyoruz. Bu nedenle tepki gösteren arkadaşlar bile oluyor. Ancak yurt ücretleri çok düşük. Diğer yurtlarda kalan arkadaşlarımız ayda 800 lira öderken biz 2 kişilik odaya ayda sadece 200 lira ödüyoruz. Zaman zaman dinsel içerikli yarışmalar yapılıyor ve birinci olanlara para ödülü veriliyor. Çok düşük fiyatlarla, bazen bedava geziler yapılıyor. Bazı akşamlar ‘abla’ diye bilinen kişilerin evlerine gidiliyor. Maklube yeniyor. Yurt staj yerimizi bile ayarlıyor.”
EMNİYETTE DE VARLAR
Bir emniyet yetkilisi de iddiaları doğrulayarak, tarikatların F tipi örgütten boşalan yeri doldurmaya çalıştığını bildirdi. Kendilerine de çok sayıda ihbar geldiğini kaydeden yetkili,
“Ancak aynı durum emniyette de yaşanıyor. Okuyucular, Yazıcılar, Menzilciler, ... emniyette hakimiyet sağlamaya çalışıyorlar. Durum böyle olunca bu tür yasa dışı faaliyetlerle mücadele edilmiyor. Üstelik cemaat de bunların içine sızarak kendini gizleyebiliyor” dedi.
Bir Yargıtay üyesi de Hukuk Fakültelerinde okuyan öğrenciler için özel yurtlar bulunduğu bilgisinin kendilerine de geldiğini belirterek,
“Türkiye’nin geldiği nokta bu. Siyasetin kesinlikle girmemesi gereken yargı ve emniyet artık tarikatlarla anılıyor. Şu dairede şu tarikat hakim, bu dairede bu tarikat hakim gibi değerlendirmeler yapılıyor. Şimdi işe üniversiteden el atıldığı görülüyor. Bu devletin dibine dinamit koymaktır” diye konuştu.
18.04.2016