Kendilerini “Özgür Suriye Ordusu” olarak tanımlayan AKP’nin de desteklediği terör örgütü kendilerine katılmak istemeyen Suriyelileri ölümle ya da yakınlarını öldürmekle tehdit ediyor.
Mağdurlardan birisi de Hatay’da bulunan mülteci kampında ikamet ediyor. ÖSO teröründen kaçan mağdurla sohbet ettik. ÖSO’nun Türkiye’deki bağlantılarından dolayı kendini güvende hissetmediğini kaydeden Suriyeli ismini vermek istemedi. Suriyeli mağdur başından geçenleri şöyle anlattı:
"Ben Suriye Ordusu’nda çalışıyordum. Fakat geçirdiğimiz zorlu süreçten dolayı ailemin yanında yer almak istedim. Bu nedenle ordudan ayrıldım. Ordudan ayrıldıktan kısa bir süre sonra ÖSO militanları bana ulaştı. ‘Bize katıl’ dediler. Önce para teklif ettiler. Teklifi reddedince de tehditlere başladılar. Önce yaşlı annemi ve babamı öldürmekle tehdit ettiler.
Güvenlik güçlerinden yardım istedim. Ama annemin, babamın ve henüz 2 yaşında olan erkek çocuğumun öldürülmesinin önüne geçemedim. Bir gece vakti evime saldırdılar. Anne ve babamı gözü önünde vurdular. Çocuğumu kaçırdılar. Olaydan bir gün sonra haber gönderdiler. ÖSO’ya katılmamam halinde çocuğumu öldüreceklerini ilettiler.
Güvenlik güçlerinden yardım istemeye kalmadan çocuğumu parçalanmış şekilde bir siyah poşetin içinde buldum. Toplam 4 çocuğum var. 3 çocuğumu ve eşimi alıp Türkiye’ye kaçtım.
Türkiye’ye kaçarken kimlik, pasaport ve ismimin yazdığı ne varsa yok ettim. Türkiye’nin ÖSO ile bağlantısı var. Bu nedenle buralarda da kalmak istemiyorum. İlk fırsatta ailemle beraber Avrupa’ya gitmeyi planlıyorum.
Bizim savaştan önce Suriye’de sığınacak bir yere ihtiyacımız yoktu. Güven içinde yaşamımıza devam ediyorduk. Halk arasında düşmanlık yaşanmazdı. Suriye’de yönetim hemen düşecek havası yaratınca bazıları bu fırsatı değerlendirmek istedi. Yabancılarla işbirliği yaptı.
Türk hükümeti ülkemize teröristleri sokarak bizi önce kendisine sonra bütün batıya muhtaç hale getirdi.
Ülkemizden kaçmak için buralara gelmedik. Sadece ailemizin güvenliği için geldik ve gideceğimiz yerlerin planını yapıyoruz. Vatanımız güvenliğe kavuştuğu gün ülkemize geri döneceğiz."
Deniz Büstani / Ankara
Aydınlık- 18.04.2016