22 Nisan 2016 Cuma

HESAP VAKTİ:"TERTİPÇİYLE TETİKÇİ AYNI SANDALYEDE"




Dokuz yıl önce uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in ölümüne ilişkin birleşen davaların ilk duruşması görüldü. Dink cinayetinin azmettiricisi olarak hüküm giyen Yasin Hayal ile aralarında Cemaat’in önde gelen polis şeflerinin de bulunduğu üst düzey emniyet görevlileri birlikte hakim karşısına çıktı. Tutuklu polis memuru Muhittin Zenit’in “devlet olarak bir insanın ölmesine göz yumduk” şeklindeki ifadesi duruşmaya damgasını vurdu. Mahkeme ara kararında, Zenit ile tutuklu emniyet amiri Özkan Mumcu’nun tahliyesine karar verdi.


Çağlayan Adliyesi’nde bulunan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 4’ü telekonferans yöntemiyle olmak üzere toplam 20 sanık katıldı. Tutuklu kamu görevlilerinden eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, emniyet amiri Özkan Mumcu ve polis memurları Muhittin Zenit ile Ercan Demir duruşmada hazır bulundu.

Dink cinayetinin azmettiricisi olduğu gerekçesiyle hükümlü olan Yasin Hayal duruşma başladıktan kısa bir süre sonra jandarma eşliğinde salona getirildi. Hayal ile tutuklu sanıklar arasında askerler oturdu. Başka suçtan tutuklu emekli emniyet müdürü Tamer Bülent Demirel ve polis memuru Ali Poyraz ile tutuksuz sanık başkomiser Hamdi Egebatan Gümüşhane’den telekonferans yöntemiyle duruşmaya bağlandı.

DİNÇ VE SAMAST KATILMADI

Duruşmaya katılan tutuksuz sanıklar şu isimlerden oluştu: Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ile dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay, dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, emniyet müdür yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, polis memurları Mehmet Ayhan, Onur Karakaya, halen Mersin Vali Yardımcısı olarak görev yapan Şükrü Yıldız, kamuoyunda ‘büyük ağabey’ olarak anılan polis muhbiri Erhan Tuncel ve hükümlü Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Hayal. Tutuksuz sanıklardan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ile Dink’i öldürmekten hükümlü tetikçi Ogün Samast duruşmaya katılmadı. Dinç’in ülkedeki terör olaylarını mazaret olarak gösterdiği belirtildi. Öte yandan, duruşmaya katılmayan Dink ailesini ise avukatları temsil etti.

REDDİ HAKİM VE TAHLİYE TALEPLERİ

Duruşmaya verilen öğle arasının ardından sanıklar reddi hakim ve tahliye talebinde bulundu. Tutuklu sanık Özkan Mumcu, bir dönem Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olarak görev yaptığını, ancak cinayet işlendiği tarihte askerde olduğunu söyledi. Mumcu, “Tüm dünyanın takip ettiği davada ilk tutuklanan benim. Ben askere gittikten 6 ay sonra Hrant Dink öldürülüyor, 10 yıl sonra ben tutuklanıyorum” diyerek tahliyesini talep etti.

Mumcu savunma yaparken sanıklardan Osman Hayal oturduğu yerden,”Bu adamı (Yasin Hayal’i) bir kere niye emniyete almadınız?” diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, Osman Hayal’i uyardı. Hayal, daha sonra tekrar aynı şekilde bağırınca ikinci kez uyarıldı.

‘DEVLET OLARAK BİR İNSANIN ÖLMESİNE GÖZ YUMDUK’

Cinayet günü Erhan Tuncel’le telefon görüşmesi yapan tutuklu sanıklardan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Muhittin Zenit ifadesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Zenit

“Ben bir polis memuru olarak, Hrant Dink’in Yasin Hayal tarafından ne pahasına olursa olsun öldürüleceğini raporlarımda bildirdim. Başka nasıl bildirebilirdim? Hrant Dink’in öldürüleceğini devlet arşivlerine koyan kişi benim” dedi. 

Zenit ayrıca, “Hrant Dink, bu ülkede çok insandan daha şerefli ve üstün bir insandır. Kişisel olarak söylemiyorum ama devlet olarak bir insanın ölmesine göz yumduk” diye konuştu.

AKYÜREK VE YILMAZER İSTANBUL EMNİYETİ’Nİ SUÇLADI

Tutuklu sanık Ramazan Akyürek ifadesinde 

“İstihbari bilgileri İstanbul Emniyeti’ne bildirdim. Cinayetin işlendiği yerdekilerin yargılanmamasını takdirinize bırakıyorum. İşlem yapan ben sorumlu tutuluyorken, işlem yapmayanların sorumlu tutulmamalarını anlamıyorum. Cinayet sonrasında yaptığım bildirimlerin kayıtlarının silinmesini isteyenler masum ilan edilirken, kayıtları silmeyen ben suçlu ilan edildim” dedi.

Ali Fuat Yılmazer de, 

“Hakkımda devam eden 8 davadan 4’ününde tutukluyum. Savunma hakkımı kullanamıyorum. Yargılandığım davalar arasında en önemlisi Dink davası” dedi. 

Yılmazer, cinayette İstanbul Emniyeti’nin ihmali olduğunu savundu. İddianamade bahsedilen yasadışı C 5 bürosuna değinen Yılmazer, “C5 diye bir büro yeni kurulmamıştır C2 bürosunun isminin değiştirilmesi sonucunda ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

8 TUTUKLU, 2 FİRARİ SANIK VAR

‘Hrant Dink Ana Davası’ndan tetikçi Ogün Samast, azmettirici Yasin Hayal ve Ersin Yolcu ile ‘Cinayette kamu görevlilerinin ihmali’ davasından Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Muhittin Zenit, Ercan Demir ve Özkan Mumcu’nun da aralarında bulunduğu 8’i tutuklu toplam 34 sanık yargılanıyor.

Kamu görevlileriyle ilgili iddianamede, Dink cinayetinin FETÖ silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirme adına işlenmesine izin verilmiş ‘araç suç’ niteliğinde olduğu vurgulanıyor. 

İddianamede şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar’ın FETÖ yöneticisi olduğu belirtiliyor. 

Akyürek’in, “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “Tasarlayarak adam öldürme”, “Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme”, “Görevi kötüye kullanma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 27,5 yıldan 56 yıla kadar hapsi isteniyor. 

Yılmazer’in de “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme”, “Tasarlayarak Öldürme”, “Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme”, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 20 yıldan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Öte yandan, haklarında yakalama kararı bulunan sanıklardan Ahmet İskender ve Coşgun Çakar firari olarak aranıyor.

2 KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme heyeti ara kararında, tutuklu sanıklardan emniyet amiri Özkan Mumcu ile polis memuru Muhittin Zenit’i, tutuklu kaldıkları süre ve suç vasfının değişmesi ihtimalini dikkate alarak tahliye etti. Mumcu ve Zenit’in yurtdışına çıkışları yasaklandı. Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Ercan Demir’in ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Heyet ayrıca, reddi hakim taleplerinin de değerlendirileceğini belirterek, duruşmayı 24 Mayıs’a erteledi. 

Gamze ÇINLAR
Aydınlık / 20.04.2016