Tek kutuplu ABD hegemonyasından, iki ve daha fazla kutuplu dünyanın doğuşuna şahitlik ediyoruz. ABD ve Rusya merkezli mihverler arasındaki çatışma, perde önünde sergilenen diplomatik latifeye rağmen, şiddetlenerek büyüyor. ABD, IŞİD'i bahane göstererek, tükenmekte olan kendi siyasi-askeri önderliğini yeniden ibraz etmek için, yeni bir müttefik cephesi oluşturmanın gayretinde. IŞİD ve kardeşlerine karşı yıllardır mücadele eden Suriye devletini bu oluşumun dışında tutmaya çalışıyor. Kendilerinin yarattığı ve beslediği terör canavarına karşı mücadele yaftası altında aslında ABD ve Batı'nın ne hedeflediklerini özetleyelim:
- Akıllı ve vicdanlı her kişi IŞİD ve kardeşlerinin bölgemize ABD, Batı devletleri, İsrail, petro-dolar Körfez ülkeleri ve Türkiye tarafından musallat edildiğini bilir. Bu ülkeler terör örgütlerine gerekli olan bütün kolaylıkları ve desteği sunmuşlardır. Terör örgütlerinin konumlanması ve terör faaliyetleri ve bu örgütler üzerinden yeniden tanzim edilen bölge haritası, Yeni Ortadoğu Projesi ile uyum içindedir.
- IŞİD, Batı tarafından Irak ve dünyanın farklı bölgelerinde istihdam edilen ABD patentli çok amaçlı Blackwater güvenlik şirketi ve Türkiye menşeli SADAT misali askeri görevleri para karşılığında yerine getiren çok kimlikli beynelmilel bir şirkete dönüşmüştür. Etnik ve mezhepsel soykırım yaparak, Müslüman, Hristiyan ve Ezidileri katlederek iki amaca hizmet etmektedir: İslam'ın içi boşaltılarak dünyada İslam dinine karşı müthiş bir anti-patinin oluşmasını sağlıyor. ABD'nin, azınlıkları korumak yalanı ile tekrar bölgeye musallat olmasının önünü açıyor. Bölgemiz etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden paramparça ediliyor.
ABD'NİN IŞİD RİYAKÂRLIĞI
- ABD ve Batı'nın teröre karşı mücadele söylemlerinin riyakârlığı net ortadadır. Şam ile teröre karşı işbirliği arzulamaması ve Şam'a gerekli desteğin verilmemesi ikiyüzlü politikalarını deşifre eden en önemli unsurdur. IŞİD ve kardeşlerine karşı mücadelede Şam'dan siyasi ve iktisadi taviz koparma peşinde koşmaları samimiyetsiz tutumlarına örnek teşkil etmektedir.
- Buna karşılık, Moskova Şam ile her daim görüşmektedir. İki dışişleri Bakanlıkları arasında dolaysız ve günlük iletişim ve istişare mevcuttur. Tahran, Moskova ve Şam arasında mekik dokuyor. IŞİD üzerinden Batı ve ABD'nin, bölge için tasarladığı plan ve projeleri bozma gayreti içinde. Washington'a karşı bölgede yeni bir mihver oluşturmanın çabasında.
- Rusya, Ukrayna meselesinde ABD ile cepheden karşı karşıya gelmiştir. Rus istihbaratına binaen NATO, İngiltere, Danimarka, Hollanda, Norveç, Letonya, Estonya, Litvanya ülkelerinden 10 bin askerden oluşan bir kuvvet oluşturup Ukrayna da istihdam etmek istiyor. Bu askeri güç, Ukrayna'nın doğusuna müdahale edecek bir Rus askeri hareketine karşı kullanılacak. Ayrıca, Kiev hükümetinin NATO'ya katılım kararı olursa, bu kararı cesaretlendirmek için olacaktır.
- ABD, Suudi hanedanlığı ile Katar arasındaki sorunların çözümünü istiyor. Suudi Dışişleri Bakanı Suud El-Faysal ve istihbarat başkanı Muhammed Bin Nayif'in Katar ziyareti ABD'nin talebi üzerine hasıl olmuştur. Her iki krallık, ABD'nin IŞİD'e karşı savaş konsepti üzerinden, Suriye devletinin yıkılmasını arzuluyor.
IŞİD bahanesi ile yoğun olarak gündeme oturan diplomatik ve güvenlik çalışmaları ABD ve Batının üç senedir alamadıkları siyasi-iktisadi tavizleri teröre karşı savaş yalanları ile kazanmaya çalıştıkları aşikâr. Bu devletler iyi niyetli değil. ABD, eseri olan IŞİD üzerinden bölgemizin başına yeni tehditler örüyor. Bu tehditlere karşı, Moskova-Tahran-Şam mihveri çok daha belirgin olacak.
Arapçadan: Prof. Dr. Mehmet Yuva
Aydınlık / 04.09.2014