23 Eylül 2014 Salı

Herkese Rol Var Ama Patron… [Bülent Esinoğlu]

 
Kerry  mümkün olan en geniş küresel koalisyonu oluşturmak istediklerini belirtip şunları söyledi:
 
"Her ülkenin oynayabileceği bir rol var. Bu bazıları için doğrudan askeri destek, eğitim, danışmanlık, bazıları için insani yardım, bazıları için yabancı savaşçı katılımı ve para akışıyla mücadele, bazıları için IŞİD propaganda- sının etkisinin yok etmek ve İslam’ın çarpıtılmasının önüne geçmek’’…
 
Üniversite giriş imtihanlarında, sömürgecilik nedir, nasıl işler diye bir soru sorulsa, Kerry’nin ifadesine bakmak yeter. Diyeceksiniz ki, yarı sömürge ülkelerin üniversitelerinde emperyalizm anlatılır mı? Çünkü emperyalizm sözcüğünü kullanmaya başladığınızdan itibaren, ülkenizi savunmaya başlamışsınız demektir. Sömürgeciler atom bombasından korkmazlar ama emperyalizm sözcüğünden korkarlar. Çünkü bu sözcük halklara mal olduğunda, atom bombasından daha etkilidir. Amerika ve müttefiklerini savunan beyinler yetiştirmek, yani eğitim bu işin tanktan, tüfekten daha önemli kısmıdır.
 
Kerry’nin cümlesinde, şu ifade hayati önemdedir. “İslam’ın çarpıtılmasının önüne geçmek”. Belki de, Türk insanının, en çok kullandığı ifadelerdendir. Herkes kendi inandığı İslam’ın gerçek İslam olduğunu iddia eder. Bir inanış, buna İslam da dâhil, hem emperyalizme karşı kullanılabilir, hem de emperyalizmin hizmetinde kullanılabilir.
 
Patronumuz Amerika diyor ki, en iyi İslam Amerika’ya hizmet eden İslam’dır, bunun dışındakiler ise çarpıtılmış İslam’dır.
 
Ülkemizde İslam’ın hasını savunanlar, nedense hep Amerikancıdır.
 
Demek ki; çarpıtılmış İslam Amerika’ya karşı İslam oluyor.
 
Ben söylemiyorum, Kerry söylüyor. Yani Amerika’nın “İslam’ın ehlileştirilmesi” diye bir sorunu var. Bu işi de, sadece eğitim ile yapabilir.  İstihbarat oyunlarıyla yapabilir.  Propaganda ile yapabilir, ki propaganda da bir eğitim aracıdır. Neden Milli Eğitim Programlarını Amerikalı uzmanların yaptığını, Kerry’nin endişesine bakarak anlamak kolaylaşır.
 
Burada akla şu soru gelebilir.
 
ABD, neden Ehlileştirilmiş İslam’ı laikliğe tercih etmektedir.
 
Laikliğin özünde eşitsizliğe karşı duruş vardır.  Amerikancı İslam’da ise, itaat vardır.  Sömürgeciliğin ana ilkesi eşitsizliktir, komisyonculuktur.  Komisyoncuların halktan ayrışması gerekir. İtaatkar İslamcılıkta, işbirlikçi ve komisyoncu üretme işlemi daha kolaydır. Onun için Amerikancı İslam ilerledikçe laik eğitim geriletilmektedir.
 
Amerika dünya hegemonyasını sürdürmekte artık çok zorlanıyor.  İslam’ı kullanayım diyor belli bir süreden sonra İslam da kendine karşı olmaya başlıyor.  Karşı olan İslam’a çarpıtılmış İslam diyor.
 
Velhasıl işin içinden çıkamıyor, çıkamayacaktır da…
 
Bir şeyi gözden kaçırmayalım:
 
Kerry’nin kast ettiği ve eğitilmesini istediği IŞİD elemanları değildir. Diğer İslam ülkelerinde Amerikancı İslam’ı benimsemeyenlerdir.  Eğitelim ve Amerikancı İslam’ı çoğaltalım anlamındadır.
 
 
 
Gazete Vatan Emek
10.09.2014