Almanya doğumlu Yahudi Heinz (Henry) Alfred Kissinger 91 yaşında. 15 yaşındayken ailesi ile birlikte Hitler Almanya'sından New York'a göç ettiler. İkinci Dünya savaşı esnasında ABD vatandaşlığına kabul edilen Kissinger, Amerikan askeri istihbaratı için Almanca tercüman olarak çalıştı. 1957'de eğitim gördüğü meşhur Harvard Üniversitesi Siyaset ve Dış İlişkiler Merkezine müdür yardımcısı olarak atandı. ABD hükümetinin farklı Bakanlıklarına raporlar hazırladı, brifingler sundu. 1968'de Başkanlığa seçilen Richard Nixon, onu Ulusal Güvenlik Danışmanı yaptı. İkinci kez seçilen Nixon, Kissinger'i 1973-77 yılları arasında, ABD Dışişleri Bakanlığına atadı. Ulusal Güvenlik danışmanı ve dışişleri bakanı görevleri esnasında ve sonrasında milyonlarca insanın katledilmesinde, Vietnam'da milyonlarca insanın yok edilmesinde, Kamboçya'nın bombalanması için alınan gizli kararda ve onlarca insanlık dışı vakanın baş sorumlusudur. İlimunati, Dış İlişkiler Konseyi (CFR), Bilderberg, AIPAC, Soros gibi dünya siyonist sermayesinin egemenliği için toplumsal mühendislik ve lobi faaliyetlerinden sorumludur. Hükümet darbelerinde, etnik ve mezhepsel kışkırtma ve çatışmalarda, medya operasyonlarında, demokratik seçimle başkan seçilen Şili Devlet Başkanı Salvador Allende'ye yapılan faşist Augusto Pinochet (Pinoşe) darbesinde akıl hocası olarak önümüze çıkmaktadır. Özetle 'amaç araçları mubah kılar' felsefesinin canlı misali olan Kissinger için iki kutsal çizgi, dünyanın finans ahtapotu Amerikalı Rockefeller ailesi ile İsrail'dir.
Sonradan ABD vatandaşı olmuş bir Alman Yahudi'sini ABD'nin nüfuzlu şahsiyetlerle tanıştıran ve hükümetle ilişkilerini sağlayan Rockefeller'in sihirli elleridir. 1973'te boğazına kadar kan bataklığında saplanmış Kissinger'e Nobel Barış ödülünü kazandıran, 1994'te Şimon Peres, 2006'da Orhan Pamuk, 2009'da Obama ve daha nice yamuk isme Nobel Ödülünü sağlayan kuvvet bu sihirli eldir. Medya gücü üzerinden kullandıkları bütün kirli araçları zemzem suyu ile yıkanmış melaikelere dönüştüren de bu eldir.
NIXON'UN SONUNU GETİRDİ
Erbakan için Erdoğan, Gül ve Arınç ne ise, Gülen için Erdoğan ne ve bir ihtimal Erdoğan için Davutoğlu ne olacaksa Nixon için Kissinger odur. Türkiye'de aşikâr olduğumuz kaset, film, komplo, kumpas ve sahte belge ile hedefe ulaşma ve hayat bitirme kirli senaryoların bir benzeri, 1974'te bir kumpasa kurban edilen Nixon'un siyasi hayatını bitirdi. Nixon bu komplonun sorumlusu olarak yanındaki Brütüs Kissinger'i ve kendisinin Beyaz Saray'da bolca görevlendirdiği Yahudi yetkilileri suçladı. Nixon'un ölümünden sonra yayınlanan özel Beyaz Saray konuşmalarında, "Yahudi ve İsrail dostu" olarak pazarlanan Nixon, Yahudileri "doğuştan muhbir ve casus" ve "güvenilmez" olarak nitelendirmektedir. Nixon kendisine karşı kurulan kumpasın merkezinde Kissinger'in olduğunu biliyor ama ispatlayamıyordu. Nixon Başkanlığının son gününde Kissinger'i kahretmesi için Yahudilerin hiç haz almadığı Hz. İsa'nın önünde diz çöktürerek intikam almak istedi. Bu talep Kissinger'i çileden çıkarmıştı. Nixon'un Yahudilerle alakalı sarf ettiği sözler ABD ve dünyada büyük bir tartışma yarattı. Nixon neden süpürüldü? sorusunun İsrail ve Suriye ile ilgili dengeli politikalarında saklı olduğunu belirtmekle yetinelim. Kissinger birinci eşi vefat ettikten sonra, kendisi gibi Yahudi olan üniversitedeyken asistanlığını yapmış Nancy Sharon Maginnes (Kissinger) ile evlendi. Sharon, Rockfeller holdingin burs ve eğitim finansmanları kurumundan sorumludur.
'KARŞI ÇIKAN TERÖRİSTTİR'
İhtiyar sırtlan Henry Kissinger, iki gün önce Amerikan NBR radyosu ile yaptığı mülakatta, "1919-1920 yıllarında yapılan ittifaklara binaen kurulan ulusal hudutlar bir bütün olarak yıkılmaktadır. Bu yeni durum, İran'a kuvvetli bir stratejik nüfuz sağlamaktadır. Yıkılan ulusal sınırlar İran'a, Bağdat'tan Beyrut'a kadar Şii Hilal üzerinden tarihi Pers (Farisi) İmparatorluğunu tekrar ihya etme fırsatı vermektedir... İran, IŞİD'ten daha tehlikeli bir tehdit oluşturmaktadır" demiştir. Egemen ulusal devletleri yıkmak için en çirkef söylem ve eylem içinde olanlar, etnik ve mezhepsel hareketleri teşvik edip cesaretlendirenler El-Kaide, Latin Amerika ölüm mangaları, IŞİD, El-Nusra ve kardeş virüsleri, Nazileri, faşist cuntaları, cinayet, yalan ve talan kralları, şalvarlı, fistanlı, cübbeli, sarıklı, kravatlı ve jöleli haramileri musallat eden, besleyen ve tahrik edenler varsa Şii Hilalinde Sünni hilalinde sorumlusudur. Bu korku ve şiddet filmin başrol oyuncusu Kissinger, IŞİD için "gazaba gelmiş ama daha sonra raydan çıkmış bir kitle" demişti. Kissinger misali aynı söylemi Davutoğlu da yapmıştı. Siyonist müziğe hızlıca adapte olan dini-darlar ve başlarındaki efendileri bu söylemin tahakkuk etmesi bıkmadan, yorulmadan mezhepsel fitne söylem ve eylemleri içinde oldular.
Kissinger, Mayıs 2007'de İstanbul'da yapılan Bilderberg konferansı esnasında, "yeni Dünya Düzenini kabul etmeyenler teröristtir" ifadesini kullanmıştı. 2009'da "Obama'nın görevi Yeni Dünya Düzenini kurmaya yardımcı olmasıdır" demişti. 2013'te "Yeni Dünya Düzeni planımız şimdiye kadar iyi gidiyor. Son basamak olan İran kaldı. Ortadoğu'nun yarısı İsrail'in olacak" diyen Kissinger'in plan ve hülyalarına tercüman olan Davutoğlu'nun Suriye'yi neden hedef tahtasına koyduğunu göstermesi açısından tarihi önemdedir.
Mehmet Yuva / Aydınlık / 10.09.2014