12 Eylül 2014 Cuma

İmralı tutanakları 6: HDP projesi MİT onaylı

 
hdpmitonayli
 
Abdullah Öcalan’ın İmralı Tutanakları’na geçen ifadelerine göre, Öcalan’ın MİT heyetiyle yaptığı görüşmelerde, HDP’nin kuruluşunun planlaması da yapılmış.
 
PKK’nın İmralı Cezaevi’nde hükümlü bulunan lideri Abdullah Öcalan’ın BDP/HDP heyetiyle yaptığı görüşmelerin tutanaklarında HDP (Halkların Demokratik Partisi)’nin kuruluşuna dair önemli ayrıntılar da yer aldı. Öcalan, kendisiyle görüşen MİT heyetinin HDP için “Sol olmadan bu işin olmayacağına” ikna olduğunu belirtiyor. Ayrıca tutanaklardaki bilgilere göre, Gülen cemaatinin BDP ile temasa geçerek “sizi Fethullah Gülen’le görüştürelim” dediği de öğrenildi.
 
Abdullah Öcalan’ın İmralı tutanaklarında geçen ifadeleri HDP-HDK (Halkların Demokratik Kongresi) projesinin MİT heyetiyle birlikte hayata geçirildiğini ortaya koydu. Öcalan, HDK’nın “sol” bileşenli bir yapı olması konusunda MİT heyetinin de ikna olduğunu söylüyor. Tutanaklara göre o dönemki sürece ilişkin olarak ÖDP, Halkevleri gibi örgütlerin HDK’ya dahil edilmesi meselesi öne çıkıyor. BDP heyeti Öcalan’a söz konusu çevrelerin “Türkiye konferansı”na katılması üzerinde çalıştıklarını aktarıyor. HDK’ya ilişkin tespitler yapan Öcalan, bu sırada itiraf niteliğinde bir açıklamada bulunuyor ve kendisiyle görüşen MİT heyetinin “Sol olmadan bu işin olmayacağına” ikna olduğunu belirtiyor. Öcalan sözlerinin devamında MİT ile üzerinde anlaştığı bu projenin “sola karşı komploları” bitireceğini iddia ediyor.
 
Tutanaktaki bölümler şöyle:
 
NOT: Arabaşlıklar tarafımızdan atılmıştır
 
Heyet: Kandil’de de bu konuyu konuştuk, ben iki bilgilendirme yapacağım. Birincisi Türkiye konferansıyla ilgili. HDK’nın kuruluş aşamasında ve gelinen noktada yaşadığımız eksiklikleri de giderebilecek bir imkân olarak yaklaşıyoruz aynı zamanda bu konferensa. Bu bağlamda ÖDP çevreleri, Halkeveleri gibi HDK dışı kurumların da etkili bir katılım için sürece dahil edeceğiz. Bu sizin önerdiğiniz perspektife de çok uygun düşmektedir. C. arkadaş, A. arkadaş da sizin gibi Türkiye Solu konusunda titiz ve duyarlılar. Bana önerdikleri şeyler ışığında O. ile bir telefon görüşmesi yaptım...
 
Öcalan: Çok doğru yapmışsınız. Fakat şunları da söylemeliydin: “Apo sizinle birlikte hareket etmek istiyor. Ankara konferansı tarihidir. Siyasetin temelini atacağız. Devlet Mustafa Suphilere yaptığını yapamayacak. Silahlar susacak, demokratik siyaset konuşacak. Bunu Başbakan söyledi. Geri dönemez. Dönerse isyan çıkacak, kıyamet kopacak. CHP’nin durumu ortada. Türkiye solu için bir fırsat, Üç blok var: AKP bir blok, MHP-CHP bir blok, emekçiler sosyalistler bir blok. Bunu hedefleyin, biçimlendirin. Heyetle görüştüm (MİT heyetini kastediyor-Aydınlık), sol olmadan bu iş olmaz. Onlar da ikna olmuş durumdalar. Yani onların güvenliğini de ben burada düşünüyorum, ben sağlıyorum. Bu ne demek; artık sol’a komplo yapılmayacak demek. Çünkü Sinop’ta size yapılanlar da bir türlü devlet komplosuydu. İçinde devlet olmadan böyle bir şey yapılabilir mi? Aynı şey Madımak için de geçerli. (S.’ye dönerek) Sen orada ölseydin yazık olmaz mıydı? Sol bu kadar ölüyor ve ben artık bunların güvenliğini sağlamak için bu kadar çalışıyorum.
 
(14 Nisan 2013 tarihli görüşme tutanağından)
 
ÖCALAN: FETHULLAH GÜLEN’LE SİZ GÖRÜŞÜN
 
Abdullah Öcalan’ın HDP heyetiyle İmralı’da yaptığı görüşmedeki konulardan birisi de Cemaat’le kurulan ilişkiler. HDP’liler Cemaat’ten “ABD’de Fethullah Gülen’le görüştürelim” teklifi aldıklarını PKK liderine aktarıyor. Cemaat’i 17 Aralık’tan bu yana “Erdoğan’a ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a darbe yapmakla” suçlayan Öcalan bu teklife sıcak bakıyor, Gülen’le görüşmeye HDP heyetindeki Selahhattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in katılmasını istiyor. Öcalan’la HDP Milletvekilleri arasında görüşme tutunaklarındaki o konuşmalar şöyle:
 
Heyet: Cemaat’e ilişkin mesajınız yüz yüze iletildi. Onların da bir müddettir ABD’ye davetleri var. Bizi F. G. (Fethullah Gülen-Aydınlık) ile görüşmeye davet ediyorlar.
 
Öcalan: Kimi? Onların mı daveti var?
 
Heyet: Evet. Mayıs ayı içinde bir etkinlikleri var ABD’de; “sonrasında bir görüşme olsa iyi olur” diyorlar.
 
Öcalan:Yapılabilir tabi. Sizler olamaz mı?
 
Heyet: Biz kapıları kapatmadık ama değerlendireceğimizi söyledik. Diğer arkadaşlarla da tartışıyoruz. Değerlendireceğiz bunu.
 
Öcalan: Oldu; siz karar verirsiniz artık.
 
(3 Nisan 2013 tarihli görüşme tutanağından)
 
NEVRUZ MESAJINA YALNIZ ULUSALCILAR KARŞI ÇIKTI
 
Heyet: Nevruz’da yazdığınız mektup küçük bir kesim dışında herkeste şok etkisi yarattı ve olumlu bir etki bıraktı. Çizdiğimiz genel bir perspektif olarak kabul gördü. Kanımca bundan sonra somut pratik önermelerde bulunan ikinci bir mektubun zamanıdır. Dar bir milliyetçi ulusalcı çevre dışında kimse karşı çıkmadı.
 
Öcalan: Yüz yıllık hesabı görüyoruz. Daha neler söyleyeceğim. Kimdir bu fanatikler?
 
Heyet: Fanatik alanla ırkçı ve ulusalcı Kemalistler bu çerçevede.
 
Öcalan: Sol nasıl karşıladı?
 
Heyet: Sol’daki durumu ikiye bölmek gerekiyor. Yarattığı şok etkisiyle sarsıldı herkes. Bir kısmı temkimli yaklaştı, bir kısmı hayal kırıklığı ile içindeki Kemalisti açığa çıkardı.
 
Öcalan: Temkinli yaklaşan kimlerdir?
 
Heyet: O.M., M.P. vb. ÖDP çevreleri, TKP vb. çevreler daha vahim yaklaştılar.
 
Öcalan: Biz bu süreci sol’un da önünü açmak için yürütüyoruz... Onların da legalleşmesi gerekiyor. Burjuva zor ile bastırdığı için biz illegaliteyi seçmek zorunda kaldık. Yoksa normal olan legalitedir. Parlamentonun ileride yapacağı çağrıyla sol da legalleşecek. AKP muhafazakardır, diğerleri milliyetçi ulusalcı. Arada muazzam bir boşluk var. Sol bunu doldurabilir.” ....
 
Öcalan: Ama önce söyleyeyim. Nevruz bildirisinin yüzde 90 içeriği benimdir, diğerleri de bazı tavsiyelerdir; dikkate aldım sadece. Öyle “AKP yazmış da vermiş” tartışmalarına karşı söylüyorum bunları.
 
(3 Nisan 2013 tarihli görüşme tutanağından)
 
Ceyhun Bozkurt/AYDINLIK/02.09.2014