19 Eylül 2014 Cuma

MEHMET AKKAYA/ CHP, bayrağındaki gibi devletçi mi?

Atatürkçülüğün temelleri altı oktur. CHP'nin bayrağındaki bu oklardan biri de devletçiliktir.
 
Bugünkü CHP devletçi midir?
 
 
Okuyacaklarınız, CHP karşıtı birinin yorumları değil, bizzat CHP'nin belgeleridir.
 
CHP'nin parti belgelerine, devletin ekonomideki rolü, özelleştirmeler, sosyal güvenlik kurumları ve eğitim konularına bakalım.
 
CHP, MİLLİ EĞİTİMİN TASFİYESİNİ VE YERELLEŞMEYİ SAVUNUYOR
 
Parti Programı, eğitim konusunda şöyle diyor:
 
"Eğitimde, devlet tekelindeki tek tip düzenden, çoğulcu ve rekabetçi düzene geçilecek. Aşamalı olarak uygulanacak yerinden yönetim reformuna koşut olarak, eğitim hizmetlerinin yerel yönetimlerce de yerine getirilmesi sağlanacak. Yerel yönetimler, bir aşamadan sonra kendi bölgelerinin belirli eğitim yönetimlerini üstlenirken, merkezi yönetimlerin hedef belirleyici, dengeleyici ve denetleyici işlevleri yerine getirmeleri hedef alınacak.'' (Parti Programı)
 
-Tek tip eğitim kaldırılacak
-Eğitimde rekabetçi düzene geçilecek.
-Eğitim yerel yönetimlere devredilecek.
 
Bu program ile AKP ve PKK'ya karşı mücadele edilebilir mi?
 
CHP ÖZELLEŞTİRMELERİ SAVUNMAKTADIR
 
Kamu kurumlarına yaklaşımı ise ürkütücü.
 
"Kamu kaynakları, verimsiz kamu işletmelerinin tahribatından kurtarılmalıdır. Kamu, özelleştirme ya da sosyalleştirme yapabilmesini olanaklı kılan bir konuma sahip olmalıdır.'' (Parti Programı)
 
"Rekabetçi elektrik piyasasının oluşturulması için gerekli girişimleri yapacağız.'' (2002 Seçim Bildirgesi)
 
Böyle diyor CHP'nin Programı ve Seçim Bildirgesi.
 
Belgeler, özelleştirmeleri savunmakta, teknolojisi yenilenmeyen ve yatırım yapılmayan KİT'lerin 'verimsizliğini' ise satış sebebi olarak göstermektedir.
 
Program, elektriğin rekabete açılmasını, piyasaya teslim edilmesini, devlet kontrolünden çıkarılarak özelleştirilmesini savunmaktadır.
 
Bu amaçlarda Atatürkçülüğü görebiliyor musunuz?
 
ANAP'ın ve AKP'nin programını çağrıştırmıyor mu bu program?
 
CHP, DEVLETİ EKONOMİDEN DE ÇEKİYOR
 
Daha da ötesi var.
 
Devletin ekonomiden tasfiye edilmesi ve kapitalist piyasa ekonomisi savunulmaktadır.
 
"CHP, ekonomide kuralları koyan, denetleyen, büyümeyi kolaylaştıran ancak ekonominin günlük işleyişine müdahale etmeyen bir devlet anlayışını benimsemektedir.''
 
"Özelleştirme ihalelerinin öncesindeki ve sonrasındaki uygulamaları birlikte değerlendiren bir yaklaşımla tüm özelleştirme işlemlerini şeffaflaştıracağız'' (2011 Seçim Bildirgesi)
 
Bu program Atatürkçülüğe mi, yoksa ANAP ve AKP'ye mi yakındır?
 
HALKIN DEĞİL, PİYASA EKONOMİSİNİN 'SAĞLIĞI'
 
CHP, "Özel Sağlık Sigortalarını ve Özel Emeklilik Fonlarını, sistemin tamamlayıcısı" sayıyor. Katkı payına karşı değil. Sadece "yoksullardan almamakla" sınırlıyor, "özel şirketlerin sağlık alanına yatırım yapmalarını teşvik etmeyi" amaçlıyor. CHP, hastaneleri 'mali ve idari yönden özerk' kılacak, döner sermayeyi güçlendirecek.
 
Mali yönden özerk olan, döner sermaye ile yönetilen hastane, gelirini nereden sağlayacak? Elbette hastadan.
 
Bugünkü CHP'nin Altı Ok'a ve onlardan biri olan devletçiliğe sahip çıkmayışı boşuna değildir. Bu amaçların Atatürkçülükle hiçbir ilgisi yoktur.
 
Tam tersine CHP, devletçiliğin karşısına geçmiş, piyasa ekonomisini, özelleştirmeleri ve devletin ekonomiden çekilmesini savunmaktadır.
 
Mehmet Akkaya / Aydınlık / 10.09.2014