24 Mayıs 2016 Salı

63. DÖNEM


1991 yılında 16 yaşında Jandarma Astsb. Okuluna girdiğim günden beri terörle mücadelenin içindeyim.

Mezun olduğumuzda saf, temiz duygularla, bizleri nelerin beklediğini tam olarak bilmeden görev yerlerimize gittik.

Yaklaşık 6 ay sonra 02.04.1993 tarihinde devremizin ilk şehidi Gürkan Kılıç’ın şahadet haberiyle sarsıldık. Daha yolun başındaydık.

Sonra devamı geldi haberlerin. Üç ay sonra 13.07.1993 tarihinde devrem Zafer Yılmaz; Iğdır, Yenidoğan kırsalında şehit oldu.

Bir hafta sonra 29.07.1993 tarihinde Sivas, Zara kırsalında teröristlerle girilen çatışmada, devrem Aydın Özdemir(1973-Tokat) şehit oldu.

03.10.1994 tarihinde iki devrem birden şehit oldu. Ersin Koçoğlu (1972-Adana) Sivas, Ekingölü kırsalında, Hakan Gökçe (1973-Konya) Kuzey Irak’ta Hakk’a yürüdü. Hakan, üniversite sınavını kazanmasına rağmen askerliği seçmişti.

11.06.1995 tarihinde Tunceli, Kutuderesi kırsalında devrem Mustafa Akyüz teröristlerce hunharca katledildi. Kendisiyle birlikte 18 askeri de şehit oldu.

16.06.1995 tarihinde Hakkâri, Ortaklar Karakolu baskınında devrem Vedat Özayar (1972-Yozgat) şehit oldu. Yanında 15 şehit, 25 yaralı vardı.

26.07.1995 tarihinde Muş, Hasköy kırsalında teröristlerle girilen çatışmada devrem Çetin Güleç (1974- Nevşehir) şehit oldu.

14.08.1995 tarihinde devrem Abdurrahman Uçar (1973-Çorum) Mardin, Savur kırsalında şehit oldu. Doğan oğlunu bile görmek nasip olmadı kardeşime. 1992 yılındaki Mezuniyet Yıllığında; “Hayatta en büyük amacı, Vatanı ve Milleti için bir şey yapmaktır. Hatta bu amacı için kendi hayatını vermekten kaçınmaz.” yazıyordu.

20.09.1995 tarihinde yine iki devrem Şehit oldu. Hemşerim Bülent Bilger; Van, Gürpınar kırsalında, “Her şeyin kısa, öz ve doğru olanını yapmak isteyen” Bülent Ecevit Bozkurt da Siirt, Eruh’ta şehit oldu.

13.10.1997 tarihinde yaşama sevinciyle dolu arkadaşım Ahmet Çınar şehit oldu.

28.01.1998 tarihinde, arkadaş canlısı, hoş sohbet devrem Mehmet Turgut (1974-Bursa) şehit oldu.

02.08.1998 tarihinde koyu Trabzonsporlu olan devrem İlhan Kuşan (1971-Trabzon) Şırnak, Kato Dağı kırsalında şehit oldu.

12.05.1999 tarihinde okulda olgun kişiliği ile sevilen devrem Yusuf Demir (1972-Mersin) Şırnak, Ballıkaya kırsalında şehit oldu.

24.12.1999 tarihinde, Cemal Ateş (1973-Eskişehir) Şırnak, Bestadereler kırsalında şehit oldu. Devrem: “Nasıl olsa bir gün öleceğim. Bari vatanım ve milletim için savaşarak şehit olayım.” derdi ve Kahraman gibi yaşayıp, Kahramanca toprağa düştü.

05.05.2000 tarihinde dürüstlük abidesi devrem Nihat Akbulut; Siirt, Pervari ilçesinde şehit oldu.

11.05.2006 tarihinde, okulda yardımseverliğiyle tanınan Timuçin Aladağ (1974-Manisa) Hakkâri, Çukurca kırsalında mayına basma sonucu şehit oldu. Hakkâri’ye tayin olmadan önce diğer devrelerim “Ne zaman evleneceksin?” diye sormuşlar. O da ‘’İki gün sonra ölüp giderim, arkamda çoluk çocuk bırakmak istemiyorum!’’ demiş. İçine doğmuş sanki şehidimin.

06.08.2006 tarihinde Şırnak, Beytüşşebap ilçesinde evi basılarak eşinin ve 2 çocuğunun gözleri önünde Levent Çevik (1972-Tokat) şehit edildi.

19.07.2007 tarihinde devrem Hulki Beydili, Hakkâri, Aslankapı kırsalında mayına basma sonucu şehit oldu.

18.10.2008 tarihinde yakışıklı devrem Ercan Şensoy, Şanlıurfa’da şehit oldu.

30.04.2010 tarihinde Tunceli’nin Sarıyayla Karakolunda devrem Hasan Özüberk kahramanca savaşarak şehit oldu.

14.06.2013 tarihinde devrem Fatih Hiçdurmaz (1973-Balıkesir) şehit oldu.

19.04.2014 tarihinde okulda önümdeki sırada oturan Ömer Arslan (1973-Hatay) Çanakkale’de teröristlerle girilen çatışmada şehit oldu.

Ve en son;

06.05.2016 tarihinde Giresun, Çaldağ Karakol Komutanı, sınıf arkadaşım, sevgili devrem Zafer Çalışkan, çocuğunun gözleri önünde teröristler tarafından hunharca şehit edildi.

Bu canların hepsi gitti. Elimde sadece 1992 yıllığındaki fotoğraflar kaldı.

O fotoğraflarda bana bakan pırıl pırıl gözler artık kapandı. Geride kalanlar; anneler, babalar, eşler, çocuklar tarifsiz acılar yaşıyorlar.

Peki neden? Nasıl oluyor da gencecik insanlar gözlerini kırpmadan kurşunlara doğru yürüyorlar? Nasıl oluyor da geride kalacak olan ailelerin gözyaşlarına rağmen ileri atılıyor bu insanlar?

Para için, şöhret için değil sadece vatan, millet ve bayrak sevgisi için... Birileri önemsemese de o yiğitler bizim için toprağa girmeye devam ediyorlar.

Sevgili devrelerim sizi hiç bir zaman unutmayacağım.

Kalbimizdesiniz... 

Koray GÜRBÜZ

Aydınlık / 09.05.2016