Yüksekova ve Şırnak’ta operasyonlara komuta eden güvenlik yetkilileriyle çözüm sürecinden operasyon sürecine nasıl gelindiğini, operasyonların seyrini ve bölgede kalıcı çözümün nasıl olması gerektiğini konuştuk.
Güvenlik yetkililerinin anlattıklarına göre operasyonlarda birinci öncelikleri sivil vatandaşın can ve mal güvenliği. Yetkili,
“Bölgeyi terörden temizliyoruz. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Esas olarak terörün belini kırdık. Şimdi sıra kalıntılarına geliyor. Ama biz terörle mücadele ederken halkın can güvenliğine önem vermek zorundayız. Ve buna çok dikkat ediyoruz. Onları operasyon dışına çıkarırken çelik yelekler giydirerek, kafalarına kask (kombozit) takarak zırhlı araçlarla taşıyoruz. Bizim için önemli olan insanların yaşam hakkı. Çünkü biz burada bu insanların can ve mal güvenliğini sağlamak için mücadele ediyoruz” diyor.
VATANDAŞA ZIRHLI KORUMA
Yetkililerin anlattığı bu gerçeği hem Yüksekova ilçe merkezine girişimizde hem de Şırnak il merkezine girişte çok net gördük. Kent merkezlerine girişteki kontroller noktalarında beklerken hastaneye gitmek isteyen hastaların, hastaneden çıkıp evlerine gitmek isteyen vatandaşların ya da evleri operasyon dışında olan vatandaşların evlerine gitmek isterken ya da evlerinden çıkmak isterken güvenlik görevlilerinin çabalarını gördük. Zırhlı araçlardan inen ve çıkan vatandaşları gördük. Eğer şehir merkezine kendi aracınızla gitmek istiyorsanız, gideceğiniz noktaya kadar sizi muhakkak bir zırhlı ekip takip ediyor.
BÖLGEDE KALICI ÇÖZÜM
Operasyonlara komuta eden üst düzey güvenlik yetkilileri operasyonların bugünkü amacını ve sonraki çözüm önerilerini ise şöyle anlatıyor:
“PKK terör örgütü bölge halkını vatansızlaştırmak ve milletsiz bırakmak istiyor. Bunu açık açık yapıyor. Biz bunu çok iyi görüyoruz. Bu operasyonların neden yapıldığını devlet yetkilileri açıkladı. Dediğimiz gibi biz burada hem PKK terör örgütüyle, hem uyuşturucu ve kaçakçılıkla, hem uyuşturucu ve kaçakçı baronları ile mücadele ediyoruz. Evet PKK bu halkı vatansız ve milletsiz bırakmak istiyor. Biz buna izin vermiyoruz.”
‘SİLAHLI ÇÖZÜM BİR YERE KADAR’
“Tabi silahlı çözüm bir yere kadar. Esas çözüm bu operasyonlar bittikten sonra başlayacak. Bu operasyonlarda mağdur olan bölge halkının mağduriyeti bir an önce hasar tespiti yapılıp mağduriyeti giderilecek. Evi yaşanamaz hale gelene ev verilecek, evi hasar görenin evi onarılacak. Mağdur olan esnafın tüm mağduriyetlerini giderecek. Eşyası kaybolanın eşyası temin edilecek. Yani acil olarak barınma ve beslenme sorunu giderilecek mağdur olan insanların. Bunlar acil çözümler tabii ki. Asıl olan buralarda kalıcı ve kesin çözümler üretmek. İş istihdamı çok önemli bu bölge için. İş istihdamı yaratmalı yetkililer. Fabrika mı kurar, tarımı ya da hayvancılığı mı teşvik eder? Bunlar da siyasilerin işi. Bizim işimiz değil. Bizim işimiz Türkiye’nin güvenliğini sağlamak. Siyasilerin işi de ekonomik ve kültürel çözümler üretmek.”
DİĞER MESELELER SONRA...
Operasyonlara komuta eden üst düzey güvenlik yetkilileri açılım sürecinden PKK’ya yönelik operasyon sürecine nasıl gelindiğini ise şöyle anlatıyor:
“Bu aşamaya nereden ve nasıl gelindiğini çok iyi biliyoruz. O açılım ya da barış süreci denen dönemi çok iyi tahlil ettik elbette. Neyin ne olduğunu çok iyi gördük. Ama bizim şimdiki işimiz o süreci irdelemek olmamalı. Ama tabiî ki de unutmamamız da gerekir o süreci. Unutmayacağız da. Ama şimdi bizim yapmamız gereken tek şey Türkiye’nin başına bela olan-ya da bela edilen- bu terör örgütünden kurtulmak. Diğer meseleler ondan sonra geliyor."
KAZMAYI AYNI YERE VURMAK LAZIM
“Şimdi kazmayı aynı yere vurmamız lazım. Aynı amaç için mücadele etmemiz lazım. Biz TSK ve güvenlik güçleri olarak bunu yapıyoruz. Gördüğümüz kadarı ile medya olarak bunu siz de yapıyorsunuz. Ama bu mücadeleye çomak sokmaya çalışanlarda var. (Burada kastedilen ana muhalefet partileri) Onları da görüyoruz. Bunları bu halk hafızasına yerleştiriyor. Bundan emin olabilirsiniz.”
BAŞHEKİM AÇIKLADI: YARALI SİVİL GELMEDİ
Muhalefet partileri, sözde bazı aydınlar ve “Silahlar sussun, barış hemen şimdi” gibi sloganlarla yaygaralar koparan bazı medya kuruluşları operasyonlarda sivillerin, çocukların, kadınların öldüğünü öne sürdüler. Hala da bu iddialar devam ediyor. Gerçeği öğrenmenin yolunun hastane görevlileri ile görüşmekten geçtiğini düşündük ve Yüksekova Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Ahmet Şen ile görüştük. Dr. Ahmet Şen, “Şimdiye kadar hastanemize ölü ya da yaralı hiçbir sivil gelmedi” dedi. İlaç ve teknik malzeme konusunda operasyonlardan önce tedbirlerini aldıklarını ve bu konuda hiçbir sıkıntı çekmediklerini söyleyen başhekim şu bilgileri aktardı: “Operasyonlar nedeniyle hasta sayımızda doğal olarak bir azalma var.
Operasyon sürecinde daha çok yaralanan güvenlik görevlilerine, acil hastalara, çocuklara, gribal enfeksiyon hastalarına ve hamile kadınlara hizmet veriyoruz. Operasyonlar başladığından bu yana, operasyon sırasında yaralanan hiçbir sivil vatandaş görmedik. Bu da bu operasyonlarda sivil halka hiçbir zarar gelmediğini gösteriyor.”
YÜKSEKOVA’DA YARMA ŞIRNAK’TA SÜPÜRME...
Mardin’in Nusaybin ilçesi ne Yüksekova ile ne de Şırnak merkez ile mukayese edilebilir. Her bölgenin tatktik ve stratejisi farklı ilerliyor. Yüksekova’da zordan başlayarak yarma harekatı, Şırnak’ta hakim tepelerden süpürme harekatı yapılıyor. Ancak Nusaybin’in coğrafi konumu buna engel. Türk Ordusu Nusaybin’de “kör düğümü” çözmeye çalışıyor. Suriye sınırında olması, yan mahallenin (Suriye tarafı) PYD’nin hakim olduğu Kamışlı toprakları olması da Nusaybin’i farklı kılıyor. Mayınlı araziler de Nusaybin’in “tecrit edilemeyen bir bölge” özelliğini öne çıkarıyor. PYD’liler mayınlı arazileri de kullanarak bölgeden kaçış ya da giriş yapıyor. Şu anda güvenlik güçleri kritik bir aşamada. PKK’nın attığı düğümü çözmek üzere.
BALYOZ SANIĞI GENERAL OPERASYONUN BAŞINDA
Nusaybin’de kulaklar bir yanda da Suriye tarafına çevrili. TSK, Suriye Ordusu ile terör örgütü PYD/YPG arasındaki çatışmaları da yakından izliyor. Teröristlerin yüzde 80 oranında etkisiz hale getirildiği Nusaybin’de operasyonların yüzde 50’si tamamlandı.
Nusaybin’den son bir bilgi verelim. 18 Nisan’da Suriye’ye, PYD bölgesine geçmek isteyen 18 teröristin öldürüldüğü başarılı operasyonu yürüten Komando Tugay Komutanı da Balyoz kumpası sanığı Tuğgeneral Levent Ergün’dü.
Ufuk Akkaya / İlyas Gümrükçü
Aydınlık/27.04.2016