19 Mayıs 2016 Perşembe

AKP Döneminde İşçi Sınıfı Neler Kaybetti?


AKP dönemi, işçi sınıfının kayıp yıllarıdır. Unutanlar ya da haberi olmayanlar için zaman zaman bilançoyu göstermek gerek.

Hatırlayalım;

- Yüzlerce kamu kurumunu sattılar. Yüzbinlerce işçi işini kaybetti.

- İşçinin parasıyla ve özel yasayla kurulan SSK’yı gasp ettiler. Parasız ilaç veren SSK eczanelerini kapattılar. Muayeneden, tedaviden ve ilaçtan katkı payı almaya başladılar.

- Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nü kapattılar. İşçilerin gönderildiği İl Özel İdareleri taşeronlarca ele geçirildi, eski Köy Hizmetleri işçileri başka kurumlara sürüldü.

- Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 103 Bölge Şefliği’ni kapattılar. 7 binden fazla işçi işçini kaybetti.

- Onbinlerce belediye işçisinin, sendikalı olma, toplusözleşmeden yararlanma ve daimi işçilik hakkını gasp ederek, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı’na sürdüler.

- 2003’te “esnek çalışmayı” İş Yasası’na soktular. Çağrı usulü, uzaktan ve yarı zamanlı çalışma biçimlerini yasalaştırdılar.

- 2003’te, holding içinde ya da şirketler arasında işçi kiralanabileceğine dair yasa çıkardılar.

- Tek amacı işçi kiralamak olan özel istihdam bürolarının kurulmasını sağladılar. Büroların sayısı 450’ye ulaştı. Şimdi işçi kiralayabilmeleri için yasa çıkarmaya çalışıyorlar.

- İŞKUR’u köle tacirliği merkezine dönüştürdüler. Özel istihdam bürolarına kuruluş izni veriyor, “Toplum Yararına Çalışma Programı” adıyla her yıl 200 bin dolayında işçiyi kiralıyor.

- 30 bin dolayındaki eski mahkûmu, “denetimli serbestlik” adıyla, ücret, yol parası ve yemek vermeden çalıştırıyorlar.

- Belediyelerde, İş Kanunu’nun işletilmediği “Ek ücretliler” adlı güvencesiz çalışmayı başlattılar.

- 4/C denilen “geçici personel” uygulaması başlatıldı. Satılan kurumdaki kadrolu işçilerin, ücret, ikramiye, sosyal hakları ve toplusözleşme ile yararlandıkları gasp ediliyor, sürülüyordu. Boğaz tokluğuna çalışılan ve işe devamın sadece amirin onayına bağlı olduğu çalışma biçimiydi bu.

- Kıdem ve ihbar tazminatının olmadığı “Belirli süreli çalışma” biçimi, hükümetin de desteği ile yayılıyor.

- “Mezarda emeklilik” başlatıldı. 25 yıllık çalışma süresi ve 5000 prim günü emeklilik için yeterken, erkek işçiler artık 60 yaşından önce emekli olamıyor.

- SGK aleyhine özel emeklilik şirketlerine destek veriyor, prim başına yüzde 25 para desteği sağlıyorlar.

- 30’dan az işçinin çalıştığı işyerindeki işçiye iş güvencesini yasakladılar. Bu işçiler, geçerli bir sebep olmadan çıkarabiliyor ve işe iade davası açma hakları yok.

- İşsizlik Fonu’nu yağmalama kanunu çıkardılar, Fon yağmalanıyor.

- “Serbest Bölge” sayısı 19’a, devletin bile giremediği bu cehennemlerdeki işçi sayısı 52 bine çıkarıldı.

- Eskiden, sadece kadrolu, geçici, kısmen de taşeron işçilik vardı. AKP döneminde bunlara ilaveten geçici personel (4/C), kapsam dışı işçilik, ek ücretliler, 399 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile sözleşmeli çalışma, denetimli serbestlik, toplum yararına çalışma, uzaktan çalışma, çağrı usulü çalışma, yarı zamanlı çalışma, kiralık işçilik gibi biçimlerle, işçi sınıfını paramparça etmeye çalışıyorlar.

- Taşeron sistemini bütün kurumlara yaydılar. Taşeron işçisi sayısı 4 milyonu geçti.

*Karayollarında, mahkeme kararı ile “yaptıkları işin emsali kadroyu” kazanan ve ortalama 80’er bin lira para kazanan taşeron işçilerinin kazandıkları parayı gasp ettiler, mahkemenin emri olan emsal kadro yerine, asgari ücret koşullarında yeni bir kadro yaratarak oraya tıktılar.

- Taşeron işçileri için, yasaların verdiği ve mahkemece kazanabilecekleri hakları gasp etmenin, “özel sözleşmeli personel” denilen yeni tip taşeron işçiliğine sürmenin hazırlığı içindeler.

AKP, bunca köleliği de yeterli görmüyor.

Ulusal İstihdam Stratejisi ile kıdem tazminatı primlerini özel şirketlere aktarmak, işçi simsarlığını yasalaştırmak, esnek çalışmayı ve taşeron işçiliği daha da yaymak istiyor.

Sendikal hareket bunlara izin verirse, sadece işçiler köleleşmeyecek, sendikalar da bitecek, kalan ise, kişiliksiz kullar olacak.


Mehmet AKKAYA
Aydınlık / 04.05.2016