11 Mayıs 2016 Çarşamba

‘TSK ve Şam petrolü birlikte korudu’



TSK’nın PKK’ya karşı yoğun operasyonlarının sürdüğü Nusaybin’in karşısında, Suriye tarafında yer alan Kamışlı ve çevresindeki durum hareketli. Haseke iline bağlı Kamışlı kentinde yaşanan son durumu Emekli General Heysam Hassun Şam’da Aydınlık için değerlendirdik.

Kamışlı ve çevresinde PYD’nin sözde federalizm ilanı sonrası iplerin gerildiğine dikkat çeken Hassun, ABD’nin bazı Kürtlerin aklına devlet kurma fikrini yerleştirdiğini belirtti. Hassun, Türkiye ve Suriye arasında kriz öncesi duruma dikkat çekerek kritik bir noktayı hatırlattı.

Emekli Suriye Ordusu generali; ABD’nin Irak işgali sonrası Türk ve Suriye Ordusu’nun birlikte çalışarak bölgedeki petrol yataklarını emperyalist işgale karşı koruduğunu söyledi.

Aydınlık: Kamışlı’daki son durum nedir?

Türkiye ile sınır bakımından temasta bulunan Suriye’deki en büyük şehir Kamışlı’dır. 260 kilometre sınırı var. Türkiye hükümeti krizin başında “Suriye Devrimi” olarak adlandırdıkları harekete onay gösteren Arap aşiretlerini bölgede destekledi, kendi safına çekerek etkin olmaya çalıştı. Ardından Cerablus’tan Haseke’nin kuzey kırsalına kadar uzanan eksen üzerinde bulunan Arap aşiretleri ile Kürtler arasında çatışmalar yaratmaya çalıştı.

Bu günlerde Haseke’nin güney ve kuzeyinde çatışmalar sürüyor. Kobani ve Şeddade’de aynı şekilde. Bölgede bulunan Arap aşiretleri bölgedeki Kürt güçlerinin federalizm bildirisi ardından tehlikenin farkına vardılar.

Aydınlık: Bölgede hangi kuvvetler var?

Asayiş Birimleri yerel Kürt halkından oluşturulmuş birimlerdir. Haseke’deki Kürt aşiretlerine tabidir. Fakat, Halk Savunma Birimleri bölgede yoğun bir şekilde bulunan Arap aşiretlerine tabidir. Tay, Ugaydat ve benzeri Arap kabileleri gibi... Bu aşiretler has Haseke Araplarıdır.

Aydınlık: Kamışlı özelinde nasıl bir tablo var?

Kamışlı Haseke’nin bir ilçesidir. İkisini birbirinden ayıramayız. Kamışlı Haseke’nin idari olarak en aktif şehridir. Ayn el Arap, Şeddade, Amuda gibi şehirler de Haseke’ye bağlıdır. Bunun için bu bölgelerin bazılarında az bir farkla Arap çoğunluğu bazılarında Kürt çoğunluğu görmekteyiz. Tabi demografi bir sorun yaratmıyordu. Sorunlar PYD tarafından yapılan federasyon açıklaması sonrasında ortaya çıkmaya başladı. Bölgede bulunan Arap aşiretleri etrafını saran bu tehlikenin farkına vardıktan sonra başta siyasi olarak mücadeleyi sonra da askeri bir şekilde karşı koymayı gündemine aldı.

Aydınlık: Bu işin sonunda ne olur? Olay nereye gider?

Olay ABD’nin PYD’ye verdiği destekle başladı. İkinci aşamada beyinlerine bölgede federasyon ve benzeri değişik bir yönetim kurabilme hayalini ekmeyi başardılar. Tabi ki bunlar ABD’nin yalanlarına kanarak ABD’nin onlara yardım etmeye çalıştığını ve Türkiye’ye bir darbe yönelteceğine kanaat getirdiler.

Fakat temelde ABD, sınırda bulunan PYD’yi kullanarak Erdoğan üzerinde baskı kurmaya çalışıyordu. Bu yalanlar sonucunda tarih boyunca Kürtlerin hayalini kurdukları devletin ilk adımının atılacağının düşündüler.

ABD kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek Kürtleri kendi emelleri için kullanıyor, Kürtlerin geleceğini düşünmüyor. Bugün yaşanan çatışmalar 2003 yılındaki çatışmalara benziyor. ABD Irak’ta girdiği sırada bölgede bulunan Kürtleri batıya doğru iterek bir federalizm yaratmak için Kürtleri kullanmıştı. Fakat o sıralarda Türk Ordusu, Suriye Hükümeti’nin izni ve onayı doğrultusunda sürece dahil olarak Suriye Ordusu ile birlikte bölgedeki petrol kuyularını güvenceye alma konusunda çalıştı. Arap aşiretleri ise bölgede çıkan ateşi söndürme görevini üstlendi.

HASEKE MERKEZİ ORDUNUN DENETİMİNDE

“Salakça düşünüp federallik kurmak isterlerse PYD’ye bunun olmayacağını söylemek isterim.

Türkiye başta Kobani’ye Barzani’yi sokarak PYD’ye destek verdi. Bugün ise karşısında konumlandığını görüyoruz”

“ Haseke’de merkezi ve kırsalın geniş bir kesimi Suriye Ordusu’nun kontrolü altındadır”

“Bölgedeki Arap aşiretleri ekonomik olarak güçlüdür. Bölge halkı, Cerablus ve Afrin’e kadar uzanan ve hiçbir zaman meşruiyet kazanamayacak olan bir federasyon yönetimini kabul etmedi”




Mehmet KIVANÇ
Aydınlık/23.04.2016