Farkında mısınız? Ahmet Davutoğlu macerası kolay başladı, kolay bitti.
Birisi çağırdı. “Başbakansın” dedi. Oldu.
Sonunda tekrar çağırdı. Dedi “bırak”. Sızlanarak gitti.
İşlemin özeti: Kim işe aldıysa, o çıkardı.
Görüldü: Emir kulundan “lider” çıkmıyor.
***
Gelelim olayın “dış” boyutuna.
Davutoğlu örneği tekrar gösterdi: “İktidar oyunu” bir de “dış boyut”a sahip.
Yani: Her iktidar bir ittifak sistemine dayanır. İçte ve dışta.
İyi ya da kötü olan: Kiminle, kime karşı olduğundur.
AKP liderliği fazlasıyla bilir bunu. 2002’de gelişleri böyle oldu.
İç dinamikler önlerinde engeldi. İktidarlarını “dış” destekle ihata ettiler.
***
Üzerinde pek durulmuyor.
Fakat: “Davutoğlu olayı”nda dışarısı hareketli geçmiş.
Kulis iddiaları hayli zengin.
***
Önce kısa bir geçmiş özeti vereyim.
2013’ten itibaren başlayan ilk dönemi sıkça yazdım.
Amerikan cephesinin duruşu şöyleydi: Tayyip’siz AKP.
Çünkü: Erdoğan’ın İslam dünyasında “kullanım değeri” kalmamıştı. Erdoğan’lı Türkiye, “model” olamıyordu.
***
“Dış cephe” önce Abdullah Gül’den umutlandı. Fakat Gül, “hazırcı”ydı. Olduramadılar.
Sonra Davutoğlu’nu gördüler sahnede.
AKP-CHP koalisyonunu denediler. Yapamadılar.
***
2016’da işler epey hızlanmış. “Dış cephe”de adeta satranç oynanmış.
Erdoğan cenahı: “Dış”ta tamirat adımları atmaya başladı.
Davutoğlu cenahı ise: “İç cephe”de güçsüzlüğünün farkındaydı.
“Dış”ta “kuvvet yaratma” arayışına girdi.
Amacı: Dış cepheye dayanarak iç cephede kuvvet olmaktı.
Başka türlü iktidarda tutunamazdı.
***
Önce Davutoğlu cephesi.
Avrupa Birliği’nin “tam desteği”ni aldı. AB sözcüleri saklamadı bunu.
AKP dışı bir kaynağım: “Merkel, Davutoğlu’ndan çok memnun... Aynı dili konuşuyorlar.”
“Vize serbest”liğini Davutoğlu’nu güçlendirmek için hızlandırdılar.
***
Suriye: Hani, Cezayir gazeteleri yazmıştı ya. “Türkiye, Cezayir’den arabuluculuk istedi” diye.
Suriye ile ilişkilerin düzeltilmesi için.
Kaynaklarımın iddiası: “Davutoğlu istedi. Erdoğan bozdu.”
***
ABD: Washington, Erdoğan’dan rahatsızlığını saklamıyor.
Davutoğlu’na bakışları: Tereddütlü, fakat “evet”ti.
Tereddütlerinin kaynağı, Ahmet Bey’in güçsüzlüğü.
Davutoğlu, Obama’dan randevu istedi.
Amacı: Güç ve ortaklık gösterisi yapmaktı.
Erdoğan müdahale etti hemen.
Washington, maslahata uygun görmedi buluşmayı. İstemeyerek de olsa geri çevirdi talebi.
Malum: ABD’nin dış politikası güce fazlasıyla duyarlıdır.
Yıkamıyorsa, yıkmayı uygun görmüyorsa beraber çalışır.
Sonuç: Washington, Erdoğan’la açık kavgaya girmedi.
***
Davutoğlu, Moskova ve Tahran’ın da kapısını çalmış. “Destek” istemiş.
Anlatılan: Yüz vermemişler.
Gözlemim: Ahmet Bey’i Batıya daha yakın görüyorlar. Özellikle Tahran.
***
Suudiler ve Katar:
Davutoğlu, Körfez’de de Erdoğan’ı aşamadı.
***
Davutoğlu özeti: İç cepehede gücü yoktu.
“Dış”ta bütün kapıları çaldı.
Rusya ve İran: Yüz vermedi.
Para kaynağı Körfez: Kapıyı açmadı.
Batının tereddütlü desteği: Yetmedi.
Yani: Dış cephede kuvvet yaratamadı.
Sonuç: Mukadderdi. Kaybetti.
***
Şimdi de Erdoğan cenahının “dış” karnesine bakalım.
Tahran cephesindeki durum.
İzliyorum: İran’la karşılıklı “tamirat” adımları atıyorlar.
Tahran realist: Ankara’yı “karşı cephe”den ne kadar uzaklaştırırsa, kâr sayıyor.
Aklınızda bulunsun: İran’ın “mali” jestleri Erdoğan’ın elini güçlendirdi.
Zaten: Krizli dönemlerde bile ehven-i şer gördüler onu.
Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu’nu ise “Batının adamı” sayıyorlar.
***
Rusya: Dolaylı temasları biliyorum.
Siyasette düzeltme arayışı ekonomiye de yansımış.
Şimdilik çıtlatayım: Büyük yatırım dosyalarında şaşırtıcı kombinasyonlar başladı.
Erdoğan’ın bilgisi ve yönlendirmesi dahilinde.
Anladığım: Ankara-Moskova arasında “gelecek öngörüleri” kötümser değil.
Hesaplar krize değil, yakınlaşmaya ayarlı.
***
Erdoğan cenahından bir kaynak:
Mısır: “Esasta anlaşma sağlandı.”
Suriye: “Tayyip Bey’i Davutoğlu yanılttı. Düzeltme için formül aranıyor.”
“Bölge için arabuluculuk karşılıklı. Biz İran’a, İran da bize.”
***
Erdoğan özeti: İçte ve dışta ikili karakter gösteriyor.
İçte: Hem Cumhuriyet karşıtlığı mevzisinde.
Hem de PKK ayrılıkçılığına, Cemaat bozgunculuğuna karşı.
Dışta: Bir yandan bölgeyle ilişkileri tamir arayışında.
Öte yandan, Suud’la gerici ittifakı güçlendirmek istiyor.
***
Son söz: Cumhuriyetçilerin de “dış”ta ittifak sistemine ihtiyacı var.
Rafet BALLI
Aydınlık/07.05.2016