22 Mayıs 2016 Pazar

Davutoğlu ‘dış’ta bütün kapıları çalmış


Farkında mısınız? Ahmet Davutoğlu macerası kolay başladı, kolay bitti.

Birisi çağırdı. “Başbakansın” dedi. Oldu.

Sonunda tekrar çağırdı. Dedi “bırak”. Sızlanarak gitti.

İşlemin özeti: Kim işe aldıysa, o çıkardı.
Görüldü: Emir kulundan “lider” çıkmıyor.

***
Gelelim olayın “dış” boyutuna.

Davutoğlu örneği tekrar gösterdi: “İktidar oyunu” bir de “dış boyut”a sahip.

Yani: Her iktidar bir ittifak sistemine dayanır. İçte ve dışta.
İyi ya da kötü olan: Kiminle, kime karşı olduğundur.
AKP liderliği fazlasıyla bilir bunu. 2002’de gelişleri böyle oldu.
İç dinamikler önlerinde engeldi. İktidarlarını “dış” destekle ihata ettiler.

***
Üzerinde pek durulmuyor.
Fakat: “Davutoğlu olayı”nda dışarısı hareketli geçmiş.
Kulis iddiaları hayli zengin.

***
Önce kısa bir geçmiş özeti vereyim.
2013’ten itibaren başlayan ilk dönemi sıkça yazdım.
Amerikan cephesinin duruşu şöyleydi: Tayyip’siz AKP.
Çünkü: Erdoğan’ın İslam dünyasında “kullanım değeri” kalmamıştı. Erdoğan’lı Türkiye, “model” olamıyordu.

***
“Dış cephe” önce Abdullah Gülden umutlandı. Fakat Gül, “hazırcı”ydı. Olduramadılar.

Sonra Davutoğlu’nu gördüler sahnede.

AKP-CHP koalisyonunu denediler. Yapamadılar.

***
2016’da işler epey hızlanmış. “Dış cephe”de adeta satranç oynanmış.

Erdoğan cenahı: “Dış”ta tamirat adımları atmaya başladı.

Davutoğlu cenahı ise: “İç cephe”de güçsüzlüğünün farkındaydı.

“Dış”ta “kuvvet yaratma” arayışına girdi.

Amacı: Dış cepheye dayanarak iç cephede kuvvet olmaktı.

Başka türlü iktidarda tutunamazdı.

***
Önce Davutoğlu cephesi.

Avrupa Birliği’nin “tam desteği”ni aldı. AB sözcüleri saklamadı bunu.

AKP dışı bir kaynağım: “Merkel, Davutoğlu’ndan çok memnun... Aynı dili konuşuyorlar.”

“Vize serbest”liğini Davutoğlu’nu güçlendirmek için hızlandırdılar.

***
Suriye: Hani, Cezayir gazeteleri yazmıştı ya. “Türkiye, Cezayir’den arabuluculuk istedi” diye. 

Suriye ile ilişkilerin düzeltilmesi için.

Kaynaklarımın iddiası: Davutoğlu istedi. Erdoğan bozdu.”

***
ABD: Washington, Erdoğan’dan rahatsızlığını saklamıyor.

Davutoğlu’na bakışları: Tereddütlü, fakat “evet”ti.

Tereddütlerinin kaynağı, Ahmet Bey’in güçsüzlüğü.

Davutoğlu, Obama’dan randevu istedi.

Amacı: Güç ve ortaklık gösterisi yapmaktı.

Erdoğan müdahale etti hemen.

Washington, maslahata uygun görmedi buluşmayı. İstemeyerek de olsa geri çevirdi talebi.

Malum: ABD’nin dış politikası güce fazlasıyla duyarlıdır.

Yıkamıyorsa, yıkmayı uygun görmüyorsa beraber çalışır.

Sonuç: Washington, Erdoğan’la açık kavgaya girmedi.

***
Davutoğlu, Moskova ve Tahran’ın da kapısını çalmış. “Destek” istemiş.

Anlatılan: Yüz vermemişler.

Gözlemim: Ahmet Bey’i Batıya daha yakın görüyorlar. Özellikle Tahran.

***
Suudiler ve Katar:
Davutoğlu, Körfez’de de Erdoğan’ı aşamadı.

***
Davutoğlu özeti: İç cepehede gücü yoktu.

“Dış”ta bütün kapıları çaldı.

Rusya ve İran: Yüz vermedi.

Para kaynağı Körfez: Kapıyı açmadı.

Batının tereddütlü desteği: Yetmedi.

Yani: Dış cephede kuvvet yaratamadı.

Sonuç: Mukadderdi. Kaybetti.

***
Şimdi de Erdoğan cenahının “dış” karnesine bakalım.

Tahran cephesindeki durum.

İzliyorum: İran’la karşılıklı “tamirat” adımları atıyorlar.

Tahran realist: Ankara’yı “karşı cephe”den ne kadar uzaklaştırırsa, kâr sayıyor.

Aklınızda bulunsun: İran’ın “mali” jestleri Erdoğan’ın elini güçlendirdi.

Zaten: Krizli dönemlerde bile ehven-i şer gördüler onu.

Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu’nu ise “Batının adamı” sayıyorlar.

***
Rusya: Dolaylı temasları biliyorum.
Siyasette düzeltme arayışı ekonomiye de yansımış.
Şimdilik çıtlatayım: Büyük yatırım dosyalarında şaşırtıcı kombinasyonlar başladı.
Erdoğan’ın bilgisi ve yönlendirmesi dahilinde.
Anladığım: Ankara-Moskova arasında “gelecek öngörüleri” kötümser değil.
Hesaplar krize değil, yakınlaşmaya ayarlı.

***
Erdoğan cenahından bir kaynak:
Mısır: “Esasta anlaşma sağlandı.”
Suriye: “Tayyip Bey’i Davutoğlu yanılttı. Düzeltme için formül aranıyor.”
“Bölge için arabuluculuk karşılıklı. Biz İran’a, İran da bize.”

***
Erdoğan özeti: İçte ve dışta ikili karakter gösteriyor.

İçte: Hem Cumhuriyet karşıtlığı mevzisinde.

Hem de PKK ayrılıkçılığına, Cemaat bozgunculuğuna karşı.

Dışta: Bir yandan bölgeyle ilişkileri tamir arayışında.

Öte yandan, Suud’la gerici ittifakı güçlendirmek istiyor.

***
Son söz: Cumhuriyetçilerin de “dış”ta ittifak sistemine ihtiyacı var.


Rafet BALLI
Aydınlık/07.05.2016