31 Mayıs 2016 Salı

Uluslararası Af Örgütü Suriye Raporu

Suriye: ABD müttefiklerinin köylerde yaptığı yıkım savaş suçudur

Uluslararası Af Örgütü’nün Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilen bir araştırmaya dayanılarak hazırladığı ve bugün ((13 Ekimde ç.n.) yayınladığı rapora göre, Suriye Kürt partisi Partiya Yekîtiya Demokrat (PYD) tarafından kontrol edilen Özerk Yönetim savaş suçu olacak düzeyde çok ev yıkıyor ve insanları göçe zorluyor. Özerk Yönetim, Suriye’de İslam Devleti (İD) isimli silahlı gruba karşı savaşan ABD’nin liderlik ettiği koalisyonun önemli bir müttefiki.

Yayınlanan video, görgü tanıklarının ifadeleri ve uydu görüntüleri ile ciddi bir istismarı, binlerce sivilin göç etmeye zorlandığı ve özerk yönetim altındaki köylerin tamamen yerle bir edildiğini gösteriyor. Bunun sebebi çoğu zaman bu kişilerin İD ve silahlı gruplara sempati duyduğunun ya da bu gruplarla bağının olduğunun düşünülmesi.




“Sivillerin evlerini kasten yıkarak, bazen de köyleri tamamen yakıp yıkarak, buralarda yaşayanları zorla başka yerlere göç ettirerek, özerk yönetim otoritesini istismar ediyor, uluslararası savaş hukukuna karşı geliyor. Saldırılarının büyüklüğü savaş suçuna denk.” diyor Uluslararası Af Örgütü’nün kıdemli kriz danışmanı Lama Fakih.

“İslam Devleti’ne karşı verilen mücadelede özerk yönetim savaşın içinde kalan sivillerin haklarını gasp ediyor. Büyük yıkım ve tecritlere tanık olduk, ama bunlar savaşın sonucunda olmadı. Bu rapor, önceden İD kontrolünde olan ya da küçük bir azınlığın İD’yi desteklediğinden şüphelenilen köylerde sivillerin bilerek ve koordineli şekilde cezalandırdığını gözler önüne seriyor.”

Bazı siviller köylerini terk etmedikleri takdirde ABD’nin yönettiği hava saldırıları ile tehdit edildiklerini söylüyor.

Uluslararası Af Örgütü araştırmacıları Temmuz ve Ağustos 2015 arasında el Hasakeh ve el Rakka çevresinde 14 kasaba ve köyü ziyaret ettiler. Bu bölgelerde Özerk Yönetim altındaki ev ve köylerdeki yıkımı araştırdılar.

Uluslararası Af Örgütü’nün ortaya çıkardığı uydu görüntüleri de Tel Hames yakınındaki Hüsseyiniye köyündeki yıkımın büyüklüğünü gösteriyor. Bu görüntülerde Haziran 2014’te sağlam olan 225 yapıdan Haziran 2015’te geriye yalnızca 14 tanesinin kaldığı görünüyor, yıkım %93.8 oranında.


Photo Credits: Before Pleiades / Airbus After Pleiades / Airbus


Şubat 2015’te Özerk Yönetim’in askeri kanadı olan YPG bölgenin kontrolünü İD’den aldı ve yıkım ve tecrite başladı. Hüsseyiniye’yi ziyaret eden araştırmacılar yıkılmış evlerin kalıntılarını gördü ve görgü tanıkları ile görüştü.

Bir görgü tanığı, “Bizi evlerimizden çıkarıp evleri yakmaya başladılar… Buldozer getirmişlerdi… Bütün köy ortadan kalkana kadar her evi tek tek yıktılar.” dedi.


Satellite imagery from Husseinya village taken in June 2015 © CNES 2015, Distribution AIRBUS DS


Suluk kasabasının güneyindeki köylerde bazı tanıklar YPG savaşçılarının kendilerini İD’yi desteklemekle suçladığını ve gitmezlerse ateş etmekle tehdit ettiklerini söyledi.  Bazı köylerde birkaç tane İD destekçisi olduğu bilinse de, çoğunluk desteklemiyordu.

Bazı köylerde ise köylüler YPG savaşçılarının onlara köylerini terk etmelerini, yoksa hava saldırılarının başlayacağını söylediklerini anlattılar.

“Bize gitmezsek ABD koalisyonuna terörist olduğumuzu söyleyeceklerini ve uçakların gelip bizi ve ailelerimizi öldüreceğini söylediler.” dedi köylülerden biri, Safvan.

YPG ise zorunlu göçün hem sivillerin güvenliği için hem de askeri sebeplerle gerekli olduğunu söyledi.
“ABD’nin liderlik ettiği koalisyonun Suriye’de İD ile savaşında Özerk Yönetim’in yanında savaşan diğer devletlerin Özerk Yönetimin yaptıkları istismarı görmezden gelmemesi gerekir. Tecrit ve kanun dışı yıkımlar konusunda halkın önüne çıkmalı ve askeri yardımların uluslararası savaş hukukunu çiğnemek için kullanılmadığının garantisini vermeliler” dedi Lama Fakih.

Özellikle bir saldırıda, YPG savaşçıları bir eve benzin döküp köylüler hala içerdeyken ateşe vermekle tehdit etti.

“Akrabalarımın evine benzin dökmeye başladılar. Kayınvalidem içerdeydi ve gitmeyi reddediyordu, onun da üstüne benzin döktüler. Kayınpederimi dövdüler. Ben de ‘Evimi yaksanız bile buraya çadır kurarım. Burası benim yerim. Burada kalacağım’ dedim” dedi Bassma.

Bu kanun dışı uygulamalara maruz kalanların çoğu Arap ve Türkmen de olsa, Suluk gibi karışık nüfuslu bazı kasabalarda Kürtlerin de evlerine dönmeleri engelleniyor.  Abdi Köy gibi daha küçük yerlerde de yine bazı Kürtler de zorla göç ettirildi.

Uluslararası Af Örgütü’nün yaptığı bir röportajda Asayiş’in başı sivillerin zorla göç ettirildiklerini, ama bunların küçük, “izole vakalar” olduğunu söyledi. YPG sözcüsü de sivillerin kendi güvenlikleri için göç ettirildiklerini söyledi.

Ancak birçok kişi köylerin çatışma alanı olmadığı, cepheden uzak olduğu ve patlayıcı riski olmadığı halde göç ettirildiklerini söylediler. Ordunun gerçekten mecbur kalmadıkça sivilleri zorla göç ettirmesi uluslararası savaş hukukunun ihlalidir.

“Özerk Yönetim acilen sivillerin evlerinin kanun dışı tahribatını durdurmalı, evleri yıkılan sivillerin zararlarını karşılamalı, zorunlu göçleri durdurmalı ve sivillerin köylerini yeniden inşa etmelerine izin vermelidir” dedi Lama Fakih.

Çeviri: anafikir.gen.tr
                                                                                                                                         17.10.2015