26 Mayıs 2016 Perşembe

ABD Davutoğlu’nun Açılım Çabasını Arayacak




Emekli Büyükelçi Kauzlarich’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

| Türkiye’yi yakından tanıyan emekli bir Büyükelçi olarak, Davutoğlu’nun istifasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başbakan Davutoğlu’nun istifası başlı başına önem teşkil eden bir olay. Daha da önemlisi bu istifanın hangi bağlamda gerçekleştiğidir. Demokrasinin imha edilmesi ve Erdoğan’ın tırmanarak büyüyen otoriter düzeni; ifade özgürlüğünün bastırılması ve Erdoğan’ı eleştiren gazetecilerin ve diğerlerinin tutuklanması; Almanya’da ya da son Washington ziyareti sırasında olduğu gibi Türkiye dışından gelen eleştirileri bastırma çabaları; yaygın yolsuzluğa karşı harekete geçmeme; Batı’ya ve özellikle de ABD’ye karşı düzenli olarak yapılan saldırılar ve Kürtlerle hem içeride hem dışarıda yapılan açılıma sırt çevrilmesi... Bu liste uzadıkça uzar... Sanki birileri Türkiye’nin on yıllardır izlediği Batı yanlısı, demokrasi taraftarı yolu bilinçli bir şekilde tersine çevirme çabası gösteriyor. Davutoğlu’nun istifasını daha da önemli hale getiren şey, ülke içindeki siyasi ve sosyal ortamın genel olarak kötüye gitmesidir.

‘WASHINGTON ELİNDEN GELENİ YAPIYOR’

| Sizce Davutoğlu’nun istifası ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl etkiler?

Bu istifanın ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyeceği tamamen Türkiye’ye bağlı. Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri için son derece önemli bir ülke; ABD’nin NATO içinde ve IŞİD’e karşı mücadelede değer verdiği müttefiki olarak önemli; eski Sovyetler Birliği ülkelerinin, özellikle de dengesiz Güney Kafkasya’daki ülkelerin egemen ve bağımsız olabilmelerini sağlamak konusundaki ortağı olarak önemli ve Kafkas bölgesinden enerji ithalatı yapan üretici ve transit ülkeler zincirinde kilit unsur olarak son derece önemli... Washington, olumlu ilişkileri sürdürebilmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.

| Peki, sizce ilişkiler kötüleşmeye devam edecek mi?

İlişkiler kötüleşmeye devam edecek mi? Böyle bir şey söyleyemem. Bunun için çok erken. Suriye’deki savaşta Kürtlerin desteği gerekiyor. Türkiye’nin Kürtlerle yeniden barış sürecini başlatma konusundaki başarısızlığı bu amaca ulaşmayı daha da zorlaştırıyor. Davutoğlu’nun istifası, Washington’daki birçok kişi tarafından, Kürt açılımına verdiği destek oranında olumsuz bir gelişme olarak görülecektir.

‘HUZUR İSTİYORSANIZ MÜZAKEREYE DÖNÜN’

Washington’un Kürt meselesindeki en önemli isimlerinden David Phillips’in sorularımıza verdiği yanıtlar ise şöyle:

| Washington’un Davutoğlu ile ilişkiler konusundaki tecrübeleri ne yönde? ABD ile temaslarında bağımsız hareket edebilen bir siyasetçi miydi?

Hayır, Davutoğlu her zaman Erdoğan’ın adamıydı.

| Washington, Davutoğlu’nun istifasını nasıl değerlendiriyor?

İstifası, Türkiye’deki güçler ayrılığı için bir yenilgiyi temsil ediyor.

| Sizce Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki gerginliğin asıl sebebi nedir?

Davutoğlu hafif kuvvet uygulamak istiyordu ve Erdoğan buna izin vermedi.

| Türkiye, AB’den vize muafiyeti alabilmek için, terörle mücadele yasası dâhil 72 koşul yerine getirmek üzereyken, Davutoğlu’nun istifası geldi. Sizce bir zamanlama söz konusu mu?

Zamanlamanın AB ile hiçbir ilgisi yok. Türkiye’nin yerel politikası ve içerideki iktidar mücadelesiyle ilgisi var.

| Obama, Erdoğan ile resmi görüşme yapmayı reddederken, Davutoğlu’nun talebini kabul etmişti. Obama’nın Türkiye’ye mesajı nedir?

ABD politikaları destekler, kişileri değil.

‘TÜRK-ABD İLİŞKİLERİ DAHA DA KÖTÜLEŞECEK’

| Foreign Policy dergisi Davutoğlu’nun istifasını, “ABD Ankara’daki adamını kaybetti” şeklinde değerlendirdi ve Davutoğlu’nun IŞİD ile mücadelede ABD’nin “sahne arkasındaki müttefiki” olduğunu söyledi. Washington, Türkiye ile yaptığı IŞİD karşıtı işbirliğinde Davutoğlu’na mı güveniyordu?

Davutoğlu her zaman Erdoğan’ın adamıydı. ABD’nin özel bir dostu değildi.

| Davutoğlu’nun istifası Türk-Amerikan ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Erdoğan otoriterleşme ve savaşçılık patikasında ilerlemeye devam ederse, ilişkiler daha da kötüleşecek.

‘ABD, PYD İLE SİYASİ TEMASLAR BAŞLATMALI’

| Davutoğlu geçen ay, silah bırakması halinde PKK ile yeniden müzakerelere dönülebileceğini söylemişti ve buna Erdoğan karşı çıkmıştı, Davutoğlu da çark etmişti. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Askeri bir çözüm yoktur... Türkiye’nin huzuru ve istikrarı için müzakereler hayati önemdedir.

| Davutoğlu’nun Açılım sürecini yeniden başlatmak yönündeki çıkışı ve Kürt meselesine bakışı Washington’da nasıl değerlendiriliyor?

Davutoğlu hiçbir zaman kararı veren kişi olmadı.

| Davutoğlu’nun gitmesiyle, Ankara’nın ABD-PYD işbirliği konusundaki tavrı ne yönde olur?

Obama Yönetimi, PYD’ye yönelik verdiği taktiksel desteğini sürdürecektir. PYD ile aynı zamanda siyasi ve diplomatik temaslar da başlatmalıdır...

KAUZLARİCH KİMDİR?

Prof. RIchard D. Kauzlarich, ABD’nin enerji konusundaki önemli diplomatlarından. Ömrünü Rus doğalgazına alternatif oluşturacak ABD projelerine adamış bir diplomat. Batı’nın enerji ve doğalgaz ihtiyacı doğrultusunda adımlar atabilmesi için Clinton döneminde ABD’nin Azerbaycan Büyükelçisi olarak atanmış bir enerji uzmanı. Özellikle Çiller döneminde, kendi deyimiyle “Kafkasya bölgesinin bağımsızlaşması” için dönemin Türk hükümetiyle yakın işbirliğinde bulunmuş ve bu açıdan Türkiye’yi -tüm sorunlara karşın- çok önemsiyor, “kilit ülke” olarak görüyor ve ilişkilerin normalleşmesi gerektiğini savunuyor. Kauzlarich şu an, George Mason Üniversitesi Enerji Bilimi ve Politikası Merkezi Direktörü ve profesörü.

PHİLLİPS KİMDİR?

Prof. David L. Phillips, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey danışmanı ve Washington için strateji üreten CFR ile Atlantik Konseyi’nin kıdemli üyesi olarak ABD’nin dış siyasetlerinin belirlenmesinde etkin bir isim. Özellikle Kürt meselesinde Washington’un başvuru kaynağı olan Phillips, AKP’nin Kürt açılımına temel oluşturan ve yol haritası olan 2007 ve 2009 tarihli iki Kürt raporunun yazarı. Türkiye ile Ermenistan arasında İsviçre’de ABD arabuluculuğunda yapılan gizli görüşmelerde yer alanlardan. Hatta Türkiye bu görüşmelerin içeriğini, Phillips’in ABD Temsilciler Meclisi’nde yaptığı konuşmadan öğrenmişti. Phillips, Kürt açılımıyla birlikte Ermenistan’la yakınlaşma sürecinde de AKP ile yakın mesai içinde olmuştu. 


Şafak Terzi
Aydınlık / 13.05.2016