Avrupa Birliği (AB) Türk vatandaşlarına yönelik “vizesiz Avrupa” düzenlemesini Terörle Mücadele Yasası’ndaki değişikliklere bağladı. AB Komisyonu’nun yasada değiştirilmesini istediği 1. ve 7 maddeler, “Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğüne yönelik” suçları ve “terör tanımı”nı kapsıyor. Hukukçular, talebi “AB vatanın bütünlüğü konusunda suç işleyenler, suçlu sayılmasın diyor” şeklinde yorumluyor.
Olayın bir başka boyutu da dokunulmazlık. Meclis’te fezlekeleri bulunan HDP’li milletvekillerinin neredeyse tamamı, AB’nin değiştirilsin dediği maddeler kapsamında suçlanıyor. Dokunulmazlık dosyalarının Genel Kurul’a gelmesine sayılı günler kala AB’nin böyle bir çıkış yapması dikkat çekti.
AB Komisyonu Türk vatandaşlarına Schengen Bölgesi’ne girişte vize serbestisi uygulanması için aldığı tavsiye kararında Türkiye’nin güneydoğusundaki gelişmelerden endişe duyulduğu belirtilerek, “açılım sürecine” dönülmesi ve Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik istedi. Konuyu değerlendiren hukukçu ve siyasiler, AB’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü hedef aldığını ifade etti.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan gelen “Gerekirse kendi meclisimizi kurarız” benzeri Türkiye’nin birliğini hedef alan söz ve faaliyetlerin suç kapsamından çıkartılmak istendiğini belirttiler.
Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, AB’nin Terörle Mücadele Yasasında istediği değişikliği değerlendirirken, AB’nin Türkiye’deki terör gerçeğini görmezden gelerek hareket ettiğini belirtti.
AB, ‘PKK’YI ÖVMEYİ SUÇ SAYMAYIN’ DİYOR
AB’nin “Terörle Mücadele Yasasını ya kaldırın ya da vatanın bütünlüğü konusunu bir kenara bırakın” mesajı verdiğini, özellikle de yasanın 1. ve 7. maddesinde değişiklik ya da tamamen kaldırılmasını istediğini ifade eden Şen, “AB ‘vatanın bütünlüğü konusunda suç işleyenler’ suçlu sayılmasın diyor.
Vatan bütünlüğüne karşı çıkmanın suç sayılmamasını istiyor. Terör propagandası, teröristi övenlerin suçlu kabul edilmemesini dayatıyor. Açıkçası ‘PKK’yı övmeyi suç olmaktan çıkarın’ deniliyor” dedi.
AB’nin tavsiye kararında Doğu ve Güneydoğu’da teröre karşı verilen mücadeleye karşı çıkıldığını da hatırlatan Şen, “Avrupa iyi niyetli değil. ABD ile birlikte hareket ediyor. Türkiye’den ayrı bir Kürdistan hesabı var. AB kararında terör örgütüne hak ve hürriyet isteniyor” diye konuştu.
ÖYMEN: AB TERÖRE ARKA ÇIKIYOR
Emekli Büyükelçi ve eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen de şunları söyledi:
“AB’nin bu konuda suçu çok. Türkiye Avrupa Birliği ülkesi vatandaşlarından suç işleyen herkesi ülkesine iade etti. Ama Avrupa ülkeleri Türkiye’de suç işleyip Avrupa’ya kaçan bir kişiyi bile geri iade etmedi. Ben görev yaptığım dönemde bunu Avrupa temsilcileriyle çok tartıştım. AB açıkça Türkiye’deki terör örgütlerine arka çıkıyor. Örgütle masaya oturmamız için baskı yapıyor.
Ergenekon davasında daha iddianame çıkmadan Avrupa Konseyi’nin tavrı ibret vericidir. Terör örgütleri konusunda aşırı hassasiyet gösteren AB, Ergenekon mağdurları konusunda tek açıklama yapmamıştır. İlhan Selçuk, Türkan Saylan, Mustafa Balbay ve diğer mağdurları ağzına dahi almamıştır.”
‘VİZE KARŞILIĞI TERÖRLE MÜCADELEDEN VAZGEÇİN’
Milli Anayasa Hareketi (MAH) yöneticisi Birgül Ayman Güler, Avrupa Birliği’nin “vize serbestiyeti” karşılığında Türkiye’ye “terörle mücadele yasalarında değişiklikler yap, terör tanımını daralt” koşulu getirdiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye canlı bombalarla, hendeklerle, patlayıcılarla kana bulanırken AB, Türkiye’ye ‘terör tanımını daralt’ dedi. Bu son dakika koşulu idi.
Eğer yapılmazsa, 4 yıldır hazırlıkları sürdürülen ve 1 Temmuz 2016’da tanınacak olan vize serbestliği rafa kaldırılabilir tehdidi savurdular. AB’nin özetle söylediği şu: Terörle mücadeleden vazgeç, vizeyi vereyim...
AB, Anayasa’nın 3. maddesini olduğu gibi tekrarlayan ‘ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü bozmak’ suçunun ve benzer ifadelerin terör tanımından çıkarılmasını istiyor. Oysa bu ve benzeri ifadeler, bugünkü PKK terörünün kendisini anlatıyor. Bu dayatmalarla AB, Avrupa ülkelerinde barındırıp koruduğu PKK’ya bir tür koruma kalkanı oluşturmaya çalışıyor. AB’nin istediği değişiklikleri yapmak, PKK’yı ödüllendirmek olur.”
İŞTE O MADDELER
AB’nin değiştirilmesini ya da tamamen kaldırılmasını istediği Terörle Mücadele Yasasının 1. ve 7. Madde’leri şöyle..
Madde 1: Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.
Madde 7: Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır...
AP’DEN BUGÜN KARAR ÇIKACAK
Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri, Avrupa Komisyonu’nun, Türk vatandaşlarına Schengen ülkelerine vizesiz seyahati öngören tavsiye kararını bugün AP Genel Kurulu’nda görüşecek.
KOMİSYON ‘TERÖR YASASI’ DEDİ
Öte yandan anlaşmayı görüşen AP Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komisyonu, “anlaşmanın hiçbir Resmi Gazete’de yayınlanmadığına” dikkat çekti. Komisyon, anlaşmada kullanılan dilin, “uluslararası anlaşmalara benzemediğini” açıkladı. Avrupa Komisyonu, anlaşma için verdiği “şartlı onayda”, Türkiye’nin terörle mücadele yasalarındaki “terör” tanımını Avrupa ile uyumlu hale getirmesini istemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu şarta çok sert tepki göstererek, “sen yoluna, biz yolumuza” demişti. Avrupa Parlamentosu Komisyonu da terörle mücadele konusunu gündeme getirdi. Komisyon görüşünde, Türkiye’de terörle mücadele yasalarının Avrupa standartlarına uymadığı, Türk vatandaşlarının “demokratik haklar alanında büyük sıkıntı içinde oldukları” belirtilerek, vize serbestisinin verilmemesi gerektiği vurgulandı.
Geçen hafta Brüksel’de açıklanan ve Türk vatandaşlarına vizesiz seyahati öngören yol haritasına dair yayımlanan üçüncü raporda, Türkiye’nin 72 kriterden 67’sini yerine getirdiği belirtilmişti.
11.05.2016
